İnsanoğlu yaratılanların en şereflisi…
En değerlisi…
En yücesidir.
Onu diğer yaratılanlardan farklı kılan da,
Aklının olmasıdır.
*
Akıl ahlakın, erdemin, vicdanın, yargılamanın…
Dahası insanı insan kılan her şeyin belirleyicisidir.
Çünkü düşünce anlamında aydınlanma,
Sadece aklın ışığıyla olabilir.
Yaradan insanlara;
“Ben size akıl verdim. Aklınızı kendiniz kullanın” diye buyurmuştur.
Yani “aklını kiraya verme...
Yani “zihnini Tutsak kılma…
Yani “beyin fukarası olma” demiştir rabbim.
*
Ancak biliriz ki;
Aklını kullanamayan insanların,
Ahlaken eğitilmesi oldukça zor ve imkânsızdır.
Hele ki birde bu tür insanlar,
Kendisini “her şeye muhalif siyaset adamı” olarak tanımlıyorlarsa,
Bunlara laf anlatmak,
Deveye hendek atlatmaktan zordur.
Çünkü bunların tek bir amacı vardır.
Beyaza siyah, doğruya yanlış demek!
Anlatırsınız anlamazlar,
Annamış gibi yapsalar, anlatamazlar.
Anlasalar bile işlerine gelmediği için anlamaza yatarlar.
Neden?
Nedeni basit;
Onlar “tutsak” akıllardır.
Onlar “akıl hırsızı, üst aklın” maşalarıdır.
Onlar “aysız geceler kadar karanlık” insanlardır.
Ne diyelim,
Allah onları ıslah etsin.
*
Hep söylerim,
Türkiye’nin kurdu içindedir diye,
Bizlerin yaza yaza kalemi tükendi,
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin de,
Söyleye söyleye dilinde tüy bitti.
Ama anlayan kim?
Kılıçdaroğlu “bu FETÖ affı” diyor…
Perinçek “bu PKK affı” diyor
Namık Kemal üstadın da dediği gibi;
“Zihin fukara olunca, akıl ukala olurmuş.”
*
Ne diyor MHP Lideri Devlet Bahçeli;
“Çocuk istismarcıları, tecavüzcüler, kadın katilleri, PKK’lılır, FETÖ’cüler, hariç olmak üzere, demir parmaklıkların gerisinde özgürlük düşü kuran, zindan da gün sayan, dama düşüp sevdiklerinin ve sevenlerinin hasretini çeken kader kurbanlarını afla taltif etmek niye akıllara gelmez”
Sayın Bahçelinin söylediklerini “akıl oyunu” ve “algı yönetimi” metoduyla çarptırmaya çalışan çarpık akıllar,
Ne yaparsanız yapın güneşi balçıkla sıvayamazsınız.
MHP Lideri Devlet Bahçeli siyasi rant peşinde koşmuyor,
Sizin gibi “koltuk bizim olsun da, Türkiye yanarsa yansan” demiyor,
Hepinizin kafasını kuma gömdüğü bir ortamda,
Akıl veriyor, yol gösteriyor, uyarıyor;
“Cezaevinde hayat, insan onuruyla bağdaşmayan bir hayattır. Bu zemini işledikleri takdirde Türkiye, büyük bir felakete sürüklenebilir. Cezaevindekiler kader kurbanı olmaktan çıkıp, FETÖ’nün, PKK’nın kurbanı haline gelir. Seçime bir hafta 10 gün kala bir talimat ile isyan başlatırlar ise ne olur? Kader kurbanlarını ayıklayıp dışarı çıkartın, Türkiye biraz rahatlasın.”
*
Ama anlayan kim.
Cıbırın kabadayısı İstemezuk pazarlamacıları algıya devam ediyor.
Nasıl olsa Zırva tevil götürmüyor.
Neymiş?
Cezaevlerinde isyan olur diye cezaevlerini mi boşaltacakmışız.
Ya da devlet tedbir alamıyor muymuş?
Yok, yok bunlar gerçekten tutsak akıllılar.
Kafaları hep şeytanlığa çalışıyor.
Şimdi anladınız mı bu “cehaletten rezalet çıkartan” üst akıl sözcülerinin hesabını?
O hesabı yine “Devlet Aklı, Devlet Haklı” dedirten Devlet Bahçeli bozuyor.
Ne istiyor bu histerik terör destekçileri?
“Demirtaş çıksın, Demirtaş özgür kalsın.”
İyi de, ne diyor Devlet Bahçeli;
“Hain el üstünde, vatan ve millete sadakat duyanlar geri planda. Böyle bir yanlış sürdürülebilir mi? Peki terörist için methiye dizenler PKK- FETÖ müdafası yapanlar kader kurbanlarına ne diyecekler? Onların yüzlerine nasıl bakacaklar?”
Sözün özü; Ne diyor ortak akılda buluşan millet aklı cumhur ittifakı;
“Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır”.