Bunun adı stratejik özür!
Suriye gerilir Türkiye gerilir,
Türkiye gerilir, Rusya gerilir,
Putin Gerilir, Erdoğan gerilir.
Ve sonunda gerginlik öyle bir boyuta ulaşır ki,
“Eyy Putin! Gerekirse göğüs göğüse savaşırız” noktasına gelir.
Ama Türkiye’de turizm dibe vurup,
Oteller teker teker satışa çıkarılınca,
“Biz ne yaptık” diyen “stratejik derinlik” sahibi iktidar,
Rusya’ya mektup üzerine mektup yollamaya başlar.
Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’e “pardon” der.
Sonra da Başbakan Binali, Medvedev’e.
*
Onun için hep söylerler,
Dış politika “çok bilinmeyenli bir denkleme benzer” diye.
Eğer parçalardan birini yanlış yere koyarsanız,
Asla sonuca ulaşamazsınız.
O nedenle Rusya ile aramızda yaşanan gerginliğe baktığımızda,
“Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete” sözünü,
Tıpkı İran, Irak, Mısır, Libya, Almanya, Yunanistan ve Suriye’de olduğu gibi,
İliklerimize kadar yaşamaya başladık.
Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin,
“Lider ülke” diye diye dış politikayı dibe vurdurmuş,
Bu kadar öngörüsüz…
Bu kadar kör ve sağır…
Dahası bu kadar “cahil cesaretli” bir iktidar gördünüz mü?
Ne yani şimdi bütün suçu “sorumlu Davutoğlu” diyerek,
Hasıraltımı edeceğiz?
*
Bu nasıl bir “dik duran” dış politikaydı ki,
Emevi camisine Cuma namazına giderken,
Az daha Şanlıurfa Selahattin Eyyübi camisinden oluyorduk?
Bu nasıl bir “onurlu” dış politikaydı ki,
Türkmen dağına “yardım eli uzattık” derken,
Elde ki Hatay ve Kilis’ten oluyorduk.
Bu nasıl bir “zaferlerle dolu” dış politikaydı ki,
Musul ve Kerkük’e “bayrak dikmeye” giderken,
Ata mezarı Süleyman Şah türbesinden oluyorduk.
*
Ne denilebilir ki?
“Arap Baharı, BOP, Ortadoğu Barışı” diyerek,
Suriye’de Türkmenleri kandırıp Esat’a isyan ettiren kim?
Ya da Irak’ta Türkmenleri güvendirip, Barzani’ye teslim eden kim?
Sözün özü;
Ölçü, ayar ve çizginin…
Adalet, insaf ve omurganın…
Dik duruş, onurlu dış politika ve stratejik derinliğin olmadığı dış politikamızda,
Yok, yok, yok.
Yok, ta yok.
Gerçi onlarda demişti ya,
“Durmak yok yola devam”.
Allah bu iktidarla yolumuzu da, sonumuzu da hayır eyler inşallah.