AKP ve YolsuzlukAKP Karar Alma Yeteneğini Kaybetmiştir
AKP eşi görülmedik bir şekilde, simge olarak para sayma makinası ve ayakkabı kutuları ile sembolleşmiş, yolsuzluk batağının içine gömülmüş vaziyette çırpınmaya başlamıştır. Çırpındıkça ekonomi ve millet zarar görmekte, yandaşlar ise paniklemektedir.AKP, olayı yolsuzluktan yargıya doğru yönlendirmeye çalışmaktadır. Bu tür yolsuzluk olaylarıyla daha fazla gündeme gelmek istememektedir.
Başbakan’ın şikayet ettiği yargı AKP’nin oluşturduğu yargıdır. Başbakan’ın deyimi ile Yeni Türkiye’nin yargısıdır. AKP bizzat kendisi bu yargıdan vazgeçmeye çalışmaktadır. AKP kendi oluşturduğu emniyet kadrolarını da tasviyeye yönelmiştir. Çünkü sıranın kendine geldiğini anlamıştır.
Başbakan atadığı İl emniyet müdürünü kendi uçağı ile adrese teslim götürmeye başlamıştır. Bu olay bile başlı başına gelişmelerin vehametinin hangi boyutlara ulaştığını göstermesi açısından önemlidir. AKP, kendi geleceğinden korkmaya başlamıştır.
Olay uluslararası boyut kazanmış ve ülkemiz yolsuzluklar ile anılır olmuştur. Dış medyada Afrika ülkelerinden önce ilk haber olarak cihan-ı aleme duyurulmaktadır.
Suçlamalar vahimdir.
* Hayali ihracata teşebbüs
* Altın kaçakçılığı
* Kara para aklama
* Rüşvetle vatandaşlık dağıtım
* İmar usulsüzlükleri
* İhalelere fesat karıştırma
* Arazi vurgunculuğu
* Çıkar ilişkileri
Kulun ve yetimin hakkı, AKP yandaşları tarafından, bu hakları daha iyi kullanabileceklerine inandıklarına pas edilmektedir.
Türkiye yolsuzluklarla hesaplaşmalıdır. Yolsuzluk olayı bir suçtur. AKP, bu olaya müdahil olan dış güçler kim ise onları da anlatmalıdır. Suçu da anlatmalıdır. Suçluyu da anlatmalıdır. İsim isim, kurum kurum, devlet devlet. AKP bundan da kaçmaktadır.
AKP ve Hükümeti fiilen yargıyı çalışamaz duruma sokmak istemektedir. Çünkü içine düştüğü durumun bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmasını istememektedir.
Bu işin uluslararası bölümünü Sayın Başbakan kendisi anlatmalıdır. Kim kurmuştur bu komployu? Hangi kişi? Hangi kurum? Hangi ülke? Başbakan açıkça söylemelidir. Elindeki belgeleri de açıklamalıdır.
Paralel devlet sözleri olayın bir başka vehçesidir. Böyle bir organizasyon var ise sizin döneminizde oluşan bir şey değil midir? Devlet içindeki örgütlenmeyi bulacakmış Sayın Başbakan. 10 senedir bahsettiği örgütle hiç karşılaşmamış mıdır?
Ülke ekonomisi sıkıntıya girmiştir. Eğer ülke ekonomisi AKP’nin ifade ettiği gibi güçlü ise döviz fırlamaz, borsa çakılmazdı. Ya AKP’nin yönettiği ekonomi çok güçlü, meydana gelen yolsuzlukların gücü AKP’nin sağlam ekonomisini darmadağın etmeye yetti. Ya da küçücük bir yolsuzluk söylentisi bile AKP’nin yönettiği ekonomiyi darmadağın ediyor. Yani ekonomi en ufak bir yolsuzluğa ve hırsızlığa çok duyarlı olduğundan harap oldu.
Bu olay ekonomik sistem ve bankacılık ile çok yakından ilgilidir. Bu olayın ekonomide yaratabileceği depremin hesaplanması lazımdır. Birkaç gündür Sayın Babacan ve ekonomiden sorumlular dut yemiş bülbül durumuna düştüler.
Savcılığın operasyonunun siyasi deprem yarattığı meydanda. Kabinenin yarısı gitti. Dışarıdan ekonomiye yapılacak takviyeler köşkten döndüğü için yedekler devreye sokuldu.
AKP ve Hükümeti suçladığı yolsuzlukları bertaraf edebilmenin çaresini aramaya başlamıştır. Yolsuzlukları siyasi olarak değerlendirmeye çalışmaktadırlar. Bakanların istifası da içerilerindeki çürükleri ayıklamak şeklinde izah edilmez.
Artık AKP, karar alma yeteneğini kaybetmiştir. Ülke açısından AKP ciddi bir risk teşkil etmektedir.