MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Ahmet Selim Yurdakul, sosyal medya hesabı üzerinden CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel’e yönelik açıklamalar yaptı. Yurdakul, CHP Sözcüsü’nün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında kullandığı ifadeleri sert bir dille eleştirdi.
"CHP'NİN HADSİZ SÖZCÜSÜ DENİZ YÜCEL"
MHP’li Yurdakul, Deniz Yücel’in Bahçeli hakkındaki sözlerine ilişkin, “CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, 11/11/2024 tarihinde partisinin genel merkezinde yaptığı basın toplantısında Liderimiz ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli hakkında kendi haddini bilmeden ve hududunu gözetmeden kabul edilemez açıklamalarda bulunmuştur.” ifadesini kullandı.
“HADDİNİ, HUDUDUNU, EDEBİNİ BİL”
“Deniz Yücel, haddini, hududunu ve edebini bilmelidir.” diyen Yurdakul, Yücel’in Bahçeli’ye yönelik sözlerini “siyasi körlük” olarak nitelendirerek şöyle devam etti: “CHP’nin acziyetini ve her tezgahtan meyve almaya çalışan bir maymunun iştahıyla partimizi ve liderimize karşı gerçeklerden uzak, hadsiz ve yakışıksız ifadeler kullanmıştır.”
"CHP'DEKİ ÇATLAKLARI GÖZLERDEN KAÇIRMAK İSTİYOR"
Yurdakul, Yücel’in açıklamalarını CHP içindeki çatlakları gizleme çabası olarak yorumladı. “Partisinin tavrının ve yol haritasının ne olduğunu ortaya koyamayan, günübirlik rüzgarlarla dümensiz bir biçimde oradan oraya savrulurken içinde bulunduğu kafa karışıklığını ve parti içi ayrışmalarla birlikte günden güne büyüyen çatlakları göz önünden kaçırmak isteyen CHP’li Deniz Yücel, partisinin Milliyetçilik çizgisinden ve milletin gerçek dertlerinden ne zaman uzaklaştığını dert edinmelidir.” dedi.
“silah varsa siyaset yoktur”
Yurdakul, Yücel’e Devlet Bahçeli’nin sözlerini hatırlatarak, “Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin sözlerini hatırlatmak isterim; ‘Hem siyaset alanında boy gösterip hem de silahlı teröristlere sırt dayamak başı ezilmesi gereken gayri meşru ve gayri hukuki menfur bir çelişkidir. Silah varsa siyaset yoktur. … İhanet varsa demokrasi yoktur. Şiddet varsa sevgi ve barış dili kupkurudur.” ifadelerine yer verdi.
"BAHÇELİ, TÜRK MİLLETİNİN MENFAATLERİNİ GÖZETMİŞTİR"
Yurdakul, Bahçeli’nin siyasi hayatını Türk milletinin menfaatlerine adadığını belirtti ve şunları ekledi: “Liderimiz ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, son grup konuşmasında ‘Oyumuz artıyormuş, oyumuz azalıyormuş… vatan tehdit altındayken, milli güvenlik duvarlarımız hain akınlarla sallanıyorken, oy ve seçim endişesiyle başımızı kuma gömmek bizim kitabımızda yazmayan alçalma ve aşağılanma halidir.’ diyerek bu samimiyetini tüm açıklığıyla göstermiştir.”
MHP Genel Yardımcısı Yurdakul’un açıklamasının tamamı şu şekilde;
“CHP'NİN HADSİZ SÖZCÜSÜ DENİZ YÜCEL
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, 11/11/2024 tarihinde partisinin genel merkezinde yaptığı basın toplantısında Liderimiz ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli hakkında kendi haddini bilmeden ve hududunu gözetmeden kabul edilemez açıklamalarda bulunmuştur.
Milliyetçi Hareket Partimizin Liderine ve Genel Başkanımıza “Yıllarca milliyetçi seçmeni sömürerek siyasi ömrünü sürdüren Bahçeli…” ifadelerini kullanan Deniz Yücel, ağır bir siyasi körlük yaşamaktadır. Dahası Deniz Yücel, uzun süredir millilik ve vatanseverlik reflekslerinden uzaklaşarak ülkemizin iç ve dış düşmanlarının yanı sıra teröristlerin siyasi uzantılarıyla da kol kola yürüyen ve onlarla aynı otobüste yolculuk eden CHP’nin acziyetini ve her tezgahtan meyve almaya çalışan bir maymunun iştahıyla partimizi ve liderimize karşı gerçeklerden uzak, hadsiz ve yakışıksız ifadeler kullanmıştır.
PARTİ İÇİ AYRIŞMALARLA BİRLİKTE GÜNDEN GÜNE BÜYÜYEN CHP İÇİNDEKİ ÇATLAKLARI GÖZ ÖNÜNDEN KAÇIRMAK İSTİYOR.
Partisinin tavrının ve yol haritasının ne olduğunu ortaya koyamayan, günübirlik rüzgarlarla dümensiz bir biçimde oradan oraya savrulurken içinde bulunduğu kafa karışıklığını ve parti içi ayrışmalarla birlikte günden güne büyüyen çatlakları göz önünden kaçırmak isteyen CHP’li Deniz Yücel, partisinin Milliyetçilik çizgisinden ve milletin gerçek dertlerinden ne zaman uzaklaştığını dert edinmelidir.
Hayal dünyasıyla gerçek dünyayı karıştırarak yel değirmenleriyle mücadele eden ve bu sırada Şehit Analarını da istismar etme cüreti gösteren Deniz Yücel’e ve CHP şürekasına Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin sözlerini hatırlatmak isterim; “Hem siyaset alanında boy gösterip hem de silahlı teröristlere sırt dayamak başı ezilmesi gereken gayri meşru ve gayri hukuki menfur bir çelişkidir. Bu vahim çelişkinin yörüngesine sabitlenip hıyaneti gerekçelendirmeye, hatta demokrasi ve milli irade kavramlarını silah gibi kullanmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Silah varsa siyaset yoktur. İhanet varsa demokrasi yoktur. Şiddet varsa sevgi ve barış dili kupkurudur.”
Deniz Yücel, haddini, hududunu ve edebini bilmelidir.
MILLIYETCI HAREKET PARTİSİNİN LİDERİ SAYIN DEVLET BAHÇELİ, SİYASİ HAYATININ TAMAMINDA TÜRK MİLLETİNİN VE ÜLKEMİZİN MENFAATLERİNİ GÖZETMİŞTİR
Milliyetçi Hareket Partisi ve onun şerefli mensuplarıyla birlikte hayatını Türk milletine ve ülkesine adayan kıymetli liderimiz Sayın Devlet Bahçeli, hiç bir zaman oy kaygısıyla, küçük hesaplarla siyaset yapmamıştır. Dahası Türk milliyetçileri, tarihin her döneminde özveriyle ve gerekirse kendi canlarını bile hiçe sayarak ülkülerimiz yolunda tarihe damga vurmuşlardır.
Liderimiz ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, son grup konuşmasında “Oyumuz artıyormuş, oyumuz azalıyormuş, arkadaşlar, aziz milletim, vatan tehdit altındayken, milli güvenlik duvarlarımız hain akınlarla sallanıyorken, oy ve seçim endişesiyle başımızı kuma gömmek bizim kitabımızda yazmayan alçalma ve aşağılanma halidir. Böyle bir şeyi de tamamen reddediyoruz.” diyerek bu samimiyetini tüm açıklığıyla göstermiştir.
Milliyetçi Hareket Partisinin lideri Sayın Devlet Bahçeli, siyasi hayatının tamamında Türk milletinin ve ülkemizin menfaatlerini gözetmiş, bu sırada teröre ve teröriste hiçbir zaman taviz vermemiştir. Sayın Bahçeli’nin ve Türk milliyetçilerinin tavrı bu konuda nettir; “Önce ülkem ve milletim” diyen bu anlayış aynı zamanda ülkemizi uzun vadedeki risk ve tehditlere karşı da koruma arzusuyla stratejik değerlendirmelerde bulunmakta ve buna uygun politikaları yol haritası olarak milletimizle paylaşmaktadır. MHP, terörle mücadelenin de terörü yok edecek politikaların da merkezi olmuştur. Bu gerçekleri, seçildikleri belediyeleri gerçek hizmetlerini bırakarak konser, çorba ve lokanta belediyeciliğine gömülenlerin, belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılması sonrası DEM ile tek yumurta ikizine dönüşen CHP’nin ve genel merkezlerini belediye ilişkileri üzerinden tasarlayan siyasi partilerin hafsalasının almaması gayet doğaldır.”
