Devlet Bahçeli tarafından her fırsatta ısrarla dile getirilen, TBMM gurubu toplantısında tekrar ifade ettiği “beka” sorunu, tarihi bir çağrı, sorumlu siyaset ve devlet adamı görevinin gereğidir.
Beka “kalıcılık, sonsuzluk” anlamı taşıyan bir kelimedir.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin beka sorunu olduğuna işaret edilmesi, önemli bir ikazdır ve dikkate değerdir.
Devleti bütün kurumları ile ele aldığımızda;
Dış politika,
Milli eğitim,
Hukuk,
Milli güvenlik,
Toplumsal huzur,
Ahlak,
Ekonomi gibi, bireyin ve devletin doğrudan ve dolaylı muhatap olduğu bütün alanlar beka meselesi olarak önümüze çıkar.
Milliyetçi değerler ve temeller üzerine kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti, Türk İslam anlayışına uygun bir millet üzerine inşa edilmiştir.
Ordumuz, sadece Anadolu Türklüğünün değil, Türklük âleminin de göz bebeğidir. Milli ordu güçlü devlet geleneğinden sapmak, bir “beka” sorunudur.
Milli güvenliğimizi tehdit eden bütün unsurlar ve kardeşlik duygularımıza saldıran bütün terör örgütleri, bir “beka” sorunudur.
Milletimizi gelecek asırlara taşıyacak eğitim sistemimizin bozukluğu ve gayri milliliği, bir “beka” sorunudur.
Adalet sistemimiz ve hukukun üstünlüğünü tesis etmediğinizde, “beka” sorunu yaşarız.
Dine ve töreye dayalı, binlerce yıllık geleneklerimizin oluşturduğu “Türk İslam” ahlakı milli varlığımızın en önemli teminatıdır. Yazılı basın, TV programları ve sosyal medya aracılığı ile özellikle gençlerimizin savunmasız bırakılarak, toplumsal değerlerimizin ve ahlak anlayışımızın zaafa uğratılması, bir “beka” sorunudur.
Sınırlarımızın tehdit edilmesi “beka” sorunudur.
Bayrağımızın tehdit edilmesi “beka” sorunudur.
Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı ve Türk milliyetçiliğinin lideri sorumluluğunu, millet ve tarih huzurunda yerine getirerek, gerekli ikazda bulunmuştur!
Beka sorunu yaşıyoruz…