KIRIKKALE (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye'nin yerli otomobili TOGG'la ilgili "Türkiye'de yaşanan gelişmelerin bundan 20 yıl önce değil de bugün olmasının tek sebebi var, vizyon ve irade sahibi bir iktidar ve onun kararlı lideri." dedi.
Bakan Varank, "2023'e Doğru Şehir Buluşmaları" programında yaptığı konuşmada, AK Parti'nin millete hizmet aşkıyla her daim sahada olduğunu söyledi.
Hizmetkar siyaset anlayışıyla çalıştıklarını vurgulayan Varank, Cumhurbaşkanı'nın yol arkadaşları olarak her gün ilden ile koştuklarını, açılışlar yaptıklarını belirtti.
Vatandaşların beklentilerini karşılamak için dur demeden, durak bilmeden tüm kadrolarla ev ev, kapı kapı dolaştıklarını anlatan Varank, "Biz vatandaşlarımıza ulaşamadığımızda maalesef başkaları ulaşıyor. İftiranın her türlüsünü atarak, yalan söyleyerek, dezenformasyon yaparak vatandaşlarımızın aklını çelmeye çalışıyorlar. Bu noktada biz, şimdiye kadar yaptığımız faaliyetlerde olduğu gibi 2023 Şehir Buluşmaları'nı da ziyadesiyle önemsiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Dünya manşetlerinde bizim ürünlerimizin olmasıyla gurur duyuyoruz"
Dünyanın son dönemde büyük bir türbülanstan geçtiğini aktaran Varank, şunları kaydetti:
"Pandemi sonrası başlayan ekonomik yavaşlama, Rusya-Ukrayna Savaşı, arkasından gelen enerji kriziyle aslında dünya ekonomisinin serencamı büyük bir sıkıntıya girmiş durumda. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünyanın neredeyse tamamı enflasyonla karşı karşıya ve büyük sıkıntılar yaşıyor. Türkiye olarak biz de bu konjonktürden etkileniyoruz. Enflasyon noktasında biz de sıkıntılar yaşıyoruz. Bunu zaten biz iktidar olarak hiçbir zaman inkar etmedik ancak bizim burada bazı hususları çok iyi şekilde ifade etmemiz lazım. Bu ülke sıcak para politikalarından maalesef çok çekti. İş insanlarımız, üreticilerimiz bilhassa sanayicilerimiz yatırım yapmak yerine, ithalat yoluyla yollarına devam etmek mecburiyetinde kaldılar. Hani bir söz var ya, 'Bir siyasetçi gelecek seçimi ama bir devlet adamı gelecek kuşakları düşünür.' diye, işte bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımız gelecek kuşakları düşünerek bir karar verdi. Türkiye ekonomi modelini benimsedi ve 'Biz bundan sonraki yol haritamızı Türkiye ekonomi modeli üzerine inşa edeceğiz.' dedi. Nedir bu Türkiye ekonomi modeli? Ekonomimizi yatırım, istihdam, üretim ve ihracatla geliştirip büyütmek demek."
İthal etmek yerine Türkiye'nin kendi ürünlerini üretmesi gerektiğini vurgulayan Varank, şöyle devam etti:
"2004 yılında bir Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısı gerçekleştirildi. O gün Başbakan olan Cumhurbaşkanımız, yurt dışından yapılacak bütün teminlerin iptal edilmesi talimatını verdi. 'Eğer biz bir ürüne ihtiyaç duyuyorsak bunu ne olursa olsun, hangi bedeli ödeyeceksek ödeyelim biz kendi ülkemizde yapalım. Yurt dışından ithal etmeyelim.' dedi. O gün savunma sanayi anlamında belki sıkıntılı süreçler ortaya çıktı. Bizim firmalarımız birtakım sıkıntılar yaşadı. Tedarikte birtakım zorluklar yaşadık ama bugün geldiğimiz noktada artık o sıkıntıların tamamını unutmuş durumdayız. O gün alınan kararlar neticesinde bugün artık Atak helikopterlerini konuşabiliyoruz, Anka'yı konuşabiliyoruz, Bayraktar'ı konuşabiliyoruz, Milgem'i konuşabiliyoruz. Bakın, bir zamanlar Amerika'nın kullanılmış gemilerini almaya çalışan Türkiye daha geçtiğimiz hafta bir milli korvet gemisini Ukrayna'ya sattı. Denize indirme törenini gerçekleştirdi. Hepimiz savunma sanayimizle çok gururlanıyoruz. Dünya manşetlerinde bizim ürünlerimizin olmasıyla gurur duyuyoruz. Bugün aslında yaşadığımız süreçler de dün savunma sanayinde yaşadığımız süreçlerden farklı değil."
Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla Türkiye'de güzel şeyler yaşandığına dikkati çeken Varank, gelecek dönemde daha güzellerinin olacağını dile getirdi.
- Sanayiciler yeni yatırım için arazi talep ediyor
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, son dönemde özellikle yatırım iştahının tüm Türkiye'de had safhada olduğunu da aktadı.
Şu an Türkiye'de 341 organize sanayi bölgesi olduğunu belirten Varank, şunları dile getirdi:
"Bunlar şu anda Türkiye'ye yeterli değil. Her gittiğim şehirde sanayici beni çeviriyor, 'Sayın Bakanım, yatırım yapmam lazım arazim yok. Bize lütfen arazi ayarlayın.' diyor. 'Biz kapasitemizi artıracağız, araziye ihtiyacımız var.' diyor. Bu manada biz de Diyarbakır'dan Edirne'ye, Samsun'dan Adana'ya kadar yeni sanayi alanları oluşturmak üzere yer seçimi çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
Kırıkkale'nin de yatırım iştahından nasibini aldığını anlatan Varank, Safir Tuz'un Türkiye'nin en büyük klor alkali tesisini yaptığını, ROKETSAN'ın ve diğer savunma sanayi anlamında farklı firmaların güzel yatırımlarını başlattıklarını ifade etti.
Vicdanı ve insafı olan herkesin Türkiye'nin 20 yıl önceki haliyle bugünü kıyasladığında çok büyük farklar olduğu gerçeğini gördüğünü belirten Varank, hükümet olarak söz verdikleri ne varsa yerine getirdiklerini aktardı.
- "2023'ten sonra da bu başarıları katlayarak devam ettireceğiz"
Türkiye'nin Otomobili projesi ile ilgili de konuşan Varank, şunları söyledi:
"İnşallah 29 Ekim'de seri üretimden araçların indirme törenini Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte Gemlik'te gerçekleştireceğiz. Şimdi bununla gurur duymayan tek bir vatandaşımız olabilir mi? Türkiye'nin kendi arabasını üretmesinden rahatsız olanlar olabilir mi? Zaman zaman muhalefetten farklı sesler geliyor ama ben şuna inanıyorum, onlar da içlerinden diyorlar ki 'Vallahi helal olsun. Böyle güzel bir arabayı yapıyorlar.' Bunu sesli dile getirmeseler de içlerinden hakkımızı teslim ettiklerine inanıyorum. Peki şu soruyu sormamız lazım, bu işler neden geçmişte olamıyordu da şimdi oluyor? İşte Türkiye'nin bir Devrim otomobili macerası var. Türk mühendisleri, teknisyenleri büyük bir gayretle bir otomobil yapmışlar bu ülkede. Hem de motoruna kadar yerli üretmişler. Ama o zamanki siyasi iktidar bu projeyi zehirlemiş ve bu proje ilerleyememiş. Gerçekten yitik bir macera olarak tarihteki yerini almış. Ama şimdi nasıl bu işler oluyor? Bunun cevabı çok net. Türkiye'de yaşanan gelişmelerin bundan 20 yıl önce değil de bugün olmasının tek sebebi var, vizyon ve irade sahibi bir iktidar ve onun kararlı lideri. İşte bunlar bir araya geldiğinde siz netice alabiliyorsunuz. Onun için 20 yılda büyük başarılara imza atabildik. İnşallah 2023'ten sonra da bu başarıları katlayarak devam ettireceğiz."
Kırıkkale'ye son 20 yılda 20 milyar liraya yakın yatırım yapıldığını belirten Varank, ilin dokuz ilçesine eğitimden sağlığa, ulaştırmadan altyapıya yatırım götürüldüğünü sözlerine ekledi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "CHP'nin Grup Başkanvekili Özgür Özel, 'Biz yerel yönetimleri kazandığımızda her çiftçiye bir tane traktör vereceğiz.' dedi. Verdiler mi? Hiç CHP'li belediyenin traktör dağıttığını gördünüz mü?” dedi.
Bakan Varank, "2023'e Doğru Şehir Buluşmaları" programında yaptığı konuşmada, Kırıkkale'nin Makine ve Kimya Endüstrisi AŞ ve Türkiye'nin ilk Silah İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ile savunma sanayinde önemli şehirlerden biri olduğunu söyledi.
Tamamen yerli ve milli imkanlarla geliştirilen MPT-76 milli piyade tüfeğinin Kırıkkale'de üretildiğine dikkati çeken Varank, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bakınız, bu ülke Osmanlı'nın son dönemleri de dahil olmak üzere Cumhuriyet tarihi boyunca dünyanın en güçlü ve en başarılı ordularından birisine sahip olmakla övündü ama bizim ordumuzun bir tane milli piyade tüfeği olmadı. Bizim ordumuz hep 2017 yılına kadar başkalarının lisanslarıyla üretilmiş ya da ithal edilmiş tüfekleri kullandı. Peki milli piyade tüfeği yapmak zor bir iş mi? Çok kolay bir iş. Yani bugün talaşlı imalat yapan bir firmaya gittiğinizde size çok rahat bu tüfeği üretir. Ama biz bu tüfeği niye yapamadık? Çünkü o tüfeği bu ülkede yaptırmadılar. Kökü dışarıda olan birileri hep bu projelere taş koydu, önüne set çekti. Sağlam ve kararlı bir irade lazım. İşte Cumhurbaşkanımız o iradeyi koydu, bunun gibi engellenen projeleri hayata geçirmeyi başardı. Onun için imkan olabilir, yatırımlar yapabilirsiniz ama o iradeniz olmadığında siz Türkiye'nin tam bağımsız olmasını sağlayacak işlere asla imza atamazsınız. Bu irade hamdolsun Cumhurbaşkanımız'da var."
Varank, savunma sanayi anlamında yaptıklarıyla gurur duyduklarını belirterek, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak da bu alanlara özellikle Kırıkkale'ye de çok önem verdiklerini dile getirdi.
Kırıkkale'de bulunan 3 organize sanayi bölgesine şimdiye kadar 130 milyon lira destek sağladıklarını aktaran Varank, şöyle devam etti:
"Şu anda OSB'lerdeki 67 parselde 3 bin 500'e yakın vatandaşımız istihdam ediliyor. Tüm parsellerde üretime geçilmesiyle birlikte bu sayı inşallah 7 binleri bulmuş olacaktır. Yine Kırıkkale Silah İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde de Türkiye'nin ihtiyacı olan birçok silah, mühimmat, savunma sanayine dönük yüksek teknolojili ürünler, yazılım hatta basit çipler diyebileceğimiz üretimler de inşallah yapılacak. Buraya da ilgi artıyor. Firmalarımız buraya da inşallah yatırımlarını yönlendirmeye başladı. Yine burada bakanlığımız destekleriyle kurulan 2 sanayi sitesinde yaklaşık 1200 vatandaşımız istihdam ediliyor. Diğer taraftan TÜBİTAK'la, KOSGEB'le özel sektöre olan desteklerimizi devam ettiriyoruz. KOSGEB destek programlarıyla şu ana kadar güncel rakamlarla 60 milyon liranın üzerinde bir kaynağı işletmelerimize Kırıkkale'de kullandırdık. Yine TÜBİTAK aracılığıyla 652 projeye 68 milyon lira kaynak aktardık.
Son 20 yılda düzenlediğimiz 289 teşvik belgesiyle 7,1 milyar liralık yatırımın önünü açtık. Bu sayede inşallah 6 bin 700 vatandaşımız istihdam edilmiş olacak. Tabii Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle farklı bir ajandayı daha uhdemiz altına aldık. Bölgesel kalkınmadan sorumlu bakanlık konumuna geldik. Bu hususta da Ahiler Kalkınma Ajansı'mızda yerelin potansiyelini harekete geçirecek projeler üzerinde çalışmaya devam ediyoruz."
Kırıkkale'de bugüne kadar 164 projeye 37 milyon liraya yakın kaynak aktardıklarını belirten Varank, Delice Belediyesi Sanayi Sitesi ve Çelebi Süt İşleme Tesisi'ne destek verdiklerini ifade etti.
Farklı projeleri yerelde destekleyerek yerel kalkınmanın önünü açtıklarını belirten Varank, şunları anlattı:
"Yine KOP Bölge Kalkınma İdaresi ile özellikle küçük sulama projeleri başta olmak üzere, burada tarımın ve tarımsal üretimin önünü açacak işlere destek veriyoruz. KOP ile buraya 80 milyon liranın üzerinde bir kaynak aktardık. Yine SOGEP kapsamında 5 projeye 14 milyon lira kaynak aktardık. Hükümetlerimiz, baktığınızda bunların dışında da birçok desteği, hizmeti burada ortaya koydu. Bundan sonra da ortaya koymaya devam edecek. Tabii vatandaşlarımızın, milletimizin bize olan sevgisi, kara kaşımız, kara gözümüz için değil. Biz bu hizmetleri ve yatırımları yaptığımız için vatandaş bizi destekliyor ve emin olun biz, birileri gibi işkembeden sallamıyoruz. Yapamayacağımız işleri söz vermiyoruz."
CHP'nin, son yerel seçimlere büyük vaatlerle girdiğini aktaran Varank, şunları kaydetti:
"CHP'nin Grup Başkanvekili Özgür Özel, 'Biz yerel yönetimleri kazandığımızda her çiftçiye bir tane traktör vereceğiz.' dedi. Verdiler mi? Hiç CHP'li belediyenin traktör dağıttığını gördünüz mü? Görmediniz. Biz 20 yılda 1 milyon olan traktör sayısını 2 milyon traktöre çıkardık. Nasıl çıkardık? İşte verdiğimiz destekler, Ziraat Bankası üzerinden verdiğimiz kaynaklarla çıkardık. Böyle boş atıp tutarak bu işler olmuyor. Bakınız, Kılıçdaroğlu Urfa'da, 'Belediyeyi bize verin, bütün çiftçilerimize elektriği bedava vereceğiz.' dedi. Peki vatandaşlarımız buna inanıyor mu? Ben sordum, hiçbir vatandaşımız inanmıyor. Çünkü şu anda Adana, Mersin, Aydın, İzmir, Antalya CHP'de. Buralarda çiftçiler yok mu, var. Veriyor mu elektriği bedava, vermiyor."
- "Bir ülkenin siyasi bağımsızlığı, teknolojik bağımsızlığında gizli"
Vatandaşların kendilerine güvendiğini vurgulayan Bakan Varank, "Bakın, sosyal konut projesini ilan ettik. Hiçbir vatandaşımız da çıkıp 'Bunlar bu işi yapamaz.' demiyor. Ne diyorlar, 'Keşke daha çok üretseniz, biz de başvursak, buralardan faydalansak.' diyor. İşte bu güveni oluşturabilmek önemli. İnşallah bu güvenle yolumuza devam edeceğiz. Bir ülkenin siyasi bağımsızlığı, teknolojik bağımsızlığında gizli. Ülkemiz teknolojik anlamda dünyada önemli aktörlerden biri haline geldikçe uluslararası siyasette de Türkiye'nin pozisyonu her geçen gün güçleniyor." diye konuştu.
Bugün Türkiye'nin tarihin tam göbeğinde yer aldığını aktaran Varank, Ukrayna'daki tahıl krizinde kimsenin bu soruna yönelik bir çözüm üretemediğini belirtti.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nda iki tarafla da konuşabilen tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Varank, tüm bunlara dünyanın şahit olduğunu anlattı.
- "Türkiye sevgisini artırıyoruz"
Türkiye'nin uluslararası alanda gücünün arttığına dikkati çeken Varank, konuşmasına şöyle devam etti:
"Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Türkiye'ye her konuşmasında teşekkür ediyor. En son Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na gittiğimizde Cumhurbaşkanımız orada dünya liderleriyle bir araya geldi. Onların hepsini New York'taki Türk evinde ağırladı. Gelen her lider yaptığımız çabalar için teşekkür ediyor. 'Önümüzdeki dönemde nasıl beraber yol alabiliriz, nasıl beraber hareket edebiliriz, aman bu statünüzü kaybetmeyin, uluslararası ilişkilerdeki bu pozisyonunuzu kaybetmeyin, sizin ara buluculuğunuza çok ihtiyacımız var.' diyor. İşte bunlar dünden bugüne olan işler değil, 20 senede inşa ettiğimiz büyük ve güçlü Türkiye'nin neticeleri. Uluslararası arenada Türkiye sevgisini artırıyoruz. Bugün Afrika'da, Asya'da, Balkan ülkelerinde Türkiye en önemli oyunculardan bir tanesi ve buradaki insanlar bizi gerçekten yürekten seviyor."
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, enflasyonla mücadelede önemli adımlar atıldığını anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Siz hiçbir iktidarın, 'Vatandaşımızın alım gücü zayıfladı. Biz senenin ortasında, temmuz ayında asgari ücreti güncelleyelim, asgari ücrete zam yapalım. Vatandaşlarımızın alım gücünü artıralım. Emeklilerimize, memurlarımıza, çalışanlarımıza ciddi bir zam verelim ki vatandaşlarımızın hayatları biraz kolaylaşsın.' dediğini duydunuz mu, duymadınız. Bakın, asgari ücret 1960'yı yıllardan beri var ama ilk defa bir iktidar vatandaşını düşünerek 'Bu böyle olmaz. Biz temmuz ayında asgari ücrete zam yapacağız.' dedi. Vatandaşımızın işini kolaylaştıracak adımları atıyoruz."