Söylesem tesir eder mi bilinmez?
Ya da…
Sussam gönlün razı gelir mi?
Bilmiyorum.
Bildiğim bir şey var ki,
O da kuytu bir cephede,
Bir bir sessizce gözlerini yumuyor,
Henüz bıyığı yeni terlemiş,
Bu vatanın yiğit evlatları!
*
Teğmen Recep şehit düştü…
Sardılar al bayrağa, gönderdiler Gümüşhane’ye.
Astsubay Nusret ve Uzman Çavuş Bekir’de şehit düştü…
Sardılar al bayrağa, gönderdiler Yozgat’a.
Uzman Çavuş Hüseyin şehit düştü…
Sardılar al bayrağa, gönderdiler Hatay’a…
Onbaşı Sercan şehit düştü…
Sardılar al bayrağa gönderdiler Ankara Şereflikoçhisar’a.
*
Bir yaşında Erçin bebeğe kurşun sıktı PKK,
El kadar tabut kucaklarda taşındı.
PKK’nın yaptığı bombalı saldırı da yakaladı ölüm,
Dört yaşındaki Mevlide Şenol’u,
Polis babasıyla oturduğu lojmanda!
Baba kızın cenaze töreni yürekleri dağladı.
Beş yaşındaki Sadık Efe’yi de katletti eli kanlı PKK,
Gözyaşlarımız kan oldu aktı içimize.
Kor olduk, kör olduk, hayat durdu.
*
Herkes için olmasa da,
Hayat gerçekten durdu,
Şehidin anası, babası, eşi ve yavrusu için,
Boyunlarını büktüler;
“Vatan sağ olsun” dediler.
Gerisi teferruat,
Gerisi sadece sıradan bir gazete ve televizyon haberi!
Yalan mı?
Cizre’de, Sur’ da, Şırnak’ta, Çukurca’da…
Çatışmalar hız kesmeden devam ederken,
Ülkemizde hayat gırla akmaya devam etmiyor mu?
*
Birileri “demokrasi, özgürlük, eşitlik” maskesiyle,
Bölünmenin ve bölücünün değirmenine su taşımıyor mu?
Taşıyor.
Peki, tüm bunlar olup biterken…
Ülkede bir genel yas var mı?
Hayır.
Yarıya inen bayrak var mı?
Hayır.
Eğlence programlarına “yeter” diyen televizyon patronu var mı?
Hayır.
*
Demem o ki,
Radyosu, televizyonu, gazetesi…
Milli aydını, sanatçısı, akademisyeni…
Genci, yaşlısı, kadını…
Askeri polisi, siyasetçisi…
Şunu asla unutmasın ki,
Hep birlikte bu ülkeye sahip çıkmazsak,
Bölünecek, parçalanacak ve hep birlikte yanacağız.