Ülkücülük hoş şeydir, zor şeydir

Ülkücülük hoş şeydir, zor şeydir.

Ülkücülük; dindir, tarihtir, töredir.

Zamana galip gelmektir ülkücülük.

Kürşat vari bir kahramanlıktır, gidip te dönmemecesine. Ülkücülük zordur.

Ülkücülük; sultan Alparslan gibi kahramanlık, Ersagun Bey gibi fedakârlık ister. Ülkücülük zordur.

Mecnun gibidir ülkücüler, aşkından deli olurlar. Delicesine severler. Ülkücülük hoştur.

Ülkücüler dostluğa, Taptuk’la Yunus gibi bakarlar. Kardeşçe sine, kardeşten ilerice sine. Ülkücülük hoştur.

Ülkücüler; sağ elime güneşi, sol elime ayı verseler yine de ben bu davadan vaz geçmem dercesine, yüce Peygamberimizin yol güzergâhında yürüyecek kadar hoş. Davaları menfaatlerinin önünde tutacak kadar zordur.

Ülkücülük; işkencelerde susmak, arkadaşını satmamaktır. Acıya aldırış etmeyecek kadar zor, arkadaşını koruyacak kadar hoştur.

Ülkücülük, ülkücü işidir. Ülkücü olanların işidir.

Bu yüzden, ülkücüye benzemek kimseyi ülkücü yapmaz.

Bu yüzden, ülkücü olanlarla, ülkücüye benzeyenler bir olmaz, olamaz.

Bizler biliriz ki, davamız, binlerce yıllık tarihimizin, kırk yedi yıla sığdırılmış halidir.

Ülkücülük; yufka yüreklilerle çetin yolların aşılmayacağı muhteşem bir duygudur.

Tanrı dağı kadar Türk, Hira dağı kadar Müslüman olmaktır ülkücülük.

Ahlaktır, erdemdir, edeptir ülkücülük.

Ülkücüler, yürümesi zor dikenli yolların kahramanlarıdır.

Ve ülkücüler yeminlerine sadık insanlardır.

Ülkücülük, ülküdaşına gelen kurşuna siper olacak kadar hoş, şehit ülküdaşına bir ömür boyu yanacak kadar zordur.

Bu yüzden ülkücülük, ülkücülere benzeyenlerin değil, ülkücülerin malıdır.