Teröre alışmak öyle mi?

Patlayan bombayla birlikte,

“Cam” parçalarına karıştı “can” parçaları.

Yanıyor…

Ağlıyor…

Kanıyoruz millet olarak.

Tablo ne Halep, ne Rakka, ne Ayn al-Arab,

Hatta ne de AKP iktidarının,

“Yıldız yapacağım” dediği Diyarbakır’dan.

Kara tablo Ankara’dan.

*

Ekim’in 10’unda…

Şubat’ın 17’sinde…

Mart’ın 13’ünde…

Ölmeler öylesine peydah oldu ki Ankara’ya,

Gel de kahretme,

Gel de zehretme,

Ve gel de bunu yapanlar için ağzını hayra aç.

*

Terörle yatıp, terörle kalkıyoruz.

Çünkü artık terör sadece dağlarda değil,

Evimizin önü şehir merkezlerinde,

Terör sadece Doğu ve Güneydoğu’da değil,

Terör Ankara’nın kalbi Kızılay’da…

İstanbul’un kalbi Sultanahmet’te…

Antalya’nın kalbi Kepez’de!

*

Bu kanlı saldırıyı düzenleyene lanet olsun…

Masum canlara kıyanlara yataklık edene lanet olsun…

Teröre ve teröriste güç verene lanet olsun...

Terörün belini kıramayıp elini güçlendirene lanet olsun…

Ülkesini sevene sanık, teröriste tanık muamelesi yapanlara lanet olsun…

Lanet olsun “PKK, PYD, YPG” ye sırtını dayayıp, onlara terör örgütü demeyenlere.

*

“Her şey çok güzel olacak” dediler,

“Biz gelirsek terör bitecek” dediler,

“Artık analar ağlamayacak” dediler,

“Çözüm geliyor dağlarda piknik yapacağız” dediler,

“PKK silah gömüp yurt dışına çıkıyor” dediler,

Bebek katiline “Sayın”, Terör örgütü sözcülerine Dolmabahçe’de “çözüm ortağı” dediler…

Ama gel gör ki bugün “terörle yaşamaya alışmalıyız” diyorlar.

*

Bu nasıl bir garabet,

Bu nasıl bir körlük,

Bu nasıl bir vurdumduymazlık ki,

İstikrarın adı “terörle yaşamak” oldu.

Peki, ama neden?

Tamam, teröre taviz vermemeliyiz.

Lakin “alışmak” ne demek?

Şunu unutmayalım ki,

Eğer terörle yaşamaya alışırsak,

Bilesiniz ki sonrası Irak,

Sonrası Suriye,

Sonrası Mısır ve Libya olur.

*

Soru şu;

Bir ülkede teröre bu kadar müsamaha gösterilirse,

Teröristler “barış elçisi” diye “çadır mahkemelerinde” yargılanıp,

Davul zurna ile karşılanırsa.

Karakol önünden geçen eli silahlı teröriste el sallayarak,

Her şeyden haberi olduğunu itiraf edenler,

Bu gün acaba neden “teröre alışmalıyız” diyorlar?

Unuttunuz mu beyler,

Bu millet 35 yıldır terörle yaşıyor,

Ve yine soruyorum,

Unuttunuz mu beyler, teslim aldığınız iktidar,

Terörü size “sıfır” noktasında devrediyor.

*

Uzun lafın kısası,

Artık görünen gerçek şu ki,

Ülkemizde sadece analar değil,

Balar, dedeler ve çocuklar da ağlıyor.

Ama ülkemizin Cumhurbaşkanı,

“Vatandaşlarımız endişe etmesin, terör dize getirilecektir” diyor.

Ve ekliyor,

“Ferhat göçeri dinleyecektik, artık başka zaman dinleriz.”

Ne diyeyim kardeşim,

İster dinle, ister dinleme,

İster kabul et, ister etme,

İşte yeni Türkiye böyle bir ülke!