Şentop, Keşan Belediyesince yaptırılan Keşan Sokak Hayvanları Geçici Bakım Evi ve Rehabilitasyon Merkezi ve Pati Parkı açılışında yaptığı konuşmada, Allah'ın kainatı yaratırken her şeyi yerli yerinde ve belli bir nizam içerisinde yarattığını vurguladı.
Kainat dengesinin önemli unsurlarından birisinin de hayvanlar olduğunun altını çizen Şentop, "Kainatın bu nazik dengesini korumak, 'yaratılanı yaratandan ötürü sevmek' düsturu, inancımız ve medeniyetimizin geleneğidir." diye konuştu.
Şentop, Osmanlı medeniyetinin sokak hayvanlarına tanınan haklarla günümüzden çok ileride olduğuna işaret ederek, örnekler verdi.
Dünyanın ilk hayvan hakları kanununun 1587 yılında Sultan 3. Murad'ın fermanıyla çıkarıldığını belirten Şentop, "3. Murad'ın fermanı at ve katırlara taşıyabileceklerinin üstünde yükleme yapılmasını yasaklamakta, buna uymayanlara da ceza getirmektedir. Osmanlı döneminde ayrıca yaban hayatının korunmasına ilişkin, avcılığın avlanmanın kurallarına dair hem denizde, hem de karada bazı sınırlamalar getiren kanunlar mevcuttur." ifadelerini kullandı.
Hayvanlara merhamet etmenin medeniyetten gelen bir duygu olduğunu belirten Şentop, sokak hayvanlarına gösterilen merhamet ve onlar için yapılanları gönül zenginliğinin de bir göstergesi olarak niteledi.
Sevgi ve merhamet üzerine inşa edilen medeniyetin mirasını yaşatmaya ve geliştirmeye çalıştıklarını ifade eden Şentop, şöyle devam etti:
"Bir taraftan hayvanları korumaya yaşatmaya çalışırken, diğer taraftan hayvan sevgisini çocuklarımıza, gençlerimize aşılama gayreti içerisindeyiz. Bu sebeple açılışını yaptığımız bu merkez, bu festival, son derece önemlidir. Trakya'nın en büyük ve en kapsamlı sokak hayvanları geçici bakım evi olan Keşan Sokak Hayvanları Geçici Bakım Evi ve Rehabilitasyon Merkezi 72 dönümlük bir alanda bin hayvan kapasiteli kedi, köpek, kuş ve güçten düşmüş yük hayvanlarının barınabileceği bir yuva olacaktır. Aynı zamanda bu tesis içinde iki ameliyathanemiz mevcuttur. Kediden köpeğe, kuştan ata kadar sahipsiz hayvanlarımız vatandaşlarımız tarafından burada sahiplendirilecektir aynı zamanda. Tarihte leylekler için hastane kurmuş ince ve büyük merhametin timsali ecdada sahip olan bizler, bu geçici barınaklarda buraya gelen, bakıma muhtaç olan hayvanları belli bir süre içerisinde misafir edeceğiz."
Şentop, 2020 verilerine göre yerel yönetimlerce idare edilen geçici hayvan bakım evlerinin yaklaşık 100 bin toplam kapasitesi olduğunu ve 255 hayvan barınağının bulunduğunu belirtti.
"Yeryüzü sadece insanlara ait değildir"
Şentop, Hayvanları Koruma Kanunu'na ilişkin düzenlemenin geçen yıl yasama yılında çıkartıldığını anımsattı.
Bu düzenlemeyle hayvanların mal ya da eşya olarak gören anlayışı kaldırıp, "can" statüsüne kavuşturduklarını ifade eden Şentop, şunları kaydetti:
"Bu kanun düzenlemesi bağlamında hayvanlara karşı işlenen suçlara da hapis cezası düzenlendi. Yine bu kapsamda belediyelere verilen sorumluluklar ve buna bağlı olarak mali destekler arttırıldı. Son çıkan yasal düzenlemelerle insanlık ayıbı olan pet shoplarda olumsuz şartlarda bir meta aracı olan kedi köpek satışı da artık yapılamaz hale getirildi. Yeryüzü sadece insana ait bir alan değildir. İnsanoğlu maalesef kendini tabiatın tek hakimi zannetmekte, yanılgıya düşmekte. Kentlerimizde sokak hayvanlarının barınabilmesinin giderek zorlaştığı, bazen vahim görüntülerin ortaya çıktığı durumlar yaşanmıştır. Malumunuz olduğu üzere sokak hayvanı dediğimiz sahipsiz sokakta doğan yaşayan ya da evden atılan başıboş bu hayvanlarla insanlar arasındaki etkileşimi sağlıklı boyutlarda tutup halk ve hayvan sağlığını güvence altına almak devletimizin sorumluluğudur."
"Çoğu sokağa terk ediliyor"
Şentop, Hayvan Hakları Federasyonu'nun istatistiklerine göre, Türkiye'de evcil hayvanların satıldığı dükkanlardan alınan hayvanların yüzde 60 veya 70'inin maalesef bir süre sonra sokağa atıldığının altını çizdi.
Terkedilen sokak hayvanlarının hüzünlerinin gözlerinden okunduğunu ifade eden Şentop, "Terk edilen kedi ve köpekler bir çocuğun karne hediyesi, kimi bir sevgilinin doğum günü hediyesi olarak önce seviliyor, hevesler geçince ya sokakların ya da hayvan barınaklarının sakini oluyorlar. Konuşamasalar da onlar terk edildiklerinin farkındalar. Çoğu zaman yemeden içmeden kesilenler var aralarında. Hepiniz sahibine bir şey olduğunda onunla birlikte acı çeken, hatta sahibi öldükten sonra kendisi de kısa bir süre sonra yaşama son veren, veda eden, ölen hayvanların haberlerini okumuş ve görmüşsünüzdür." diye konuştu.
Sokağa atılan hayvanların başıboş şekillerde üremesiyle onlara ilgisiz davranmak suretiyle caddelerin, barınakların hızla dolduğunu belirten Şentop, bir hayvan sahiplenildiğinde sorumluluk bilincin de olunmasını tavsiye etti.
Şentop, Keşan Belediyesinin hayvanlara karşı duyarlılığını bu kapsamdaki faaliyetlerini takdirle takip ettiğini ifade etti.
Konuşmanın ardından Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Şentop'a sokak köpeği armağan etti.
Ardından Trakya Pet Festivali kapsamında düzenlenen kedi-köpek güzellik yarışmalarında dereceye girenlere ödüllerini veren Şentop, daha sonra protokol üyeleriyle bakımevinin açılış kurdelesini kesti, hayvan barınaklarını gezdi.