Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 21'i tutuklu 86 sanığın yargılandığı davada, sanıkların savunmaları alınıyor.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binada yapılan duruşmada, tutuklu sanık Mehmet Zenginer savunma yaptı.
Zenginer, 1 Mart 2014'teki TUSKON Genel Kurulu'na katıldığını ve bunun yer aldığı son toplantı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Konfederasyonla ne yurt dışına gittim, ne de aidat verdim. 17-25 Aralık sonrası ortalık toz duman olmuştu. Benim de kafam ciddi şekilde karıştı. Yeniden listelere girmemek için bizzat toplantıya katıldım. Mustafa Muhammet Günay'a yedek bile olmak istemediğimi söyledim. Rızanur Meral konuşmasında sonlara doğru sertleşmeye başladı. Beni de çok rahatsız etti. Konuşma sonrası herkes dışarıya davet edildi. Arkadaşlarla konuşmanın kabul edilemeyeceğini konuştuk. Yedek seçilmemek için orayı terk etmedim. İsmimin içinde bulunduğu listenin haberi geldi. Yer almak istemediğimi ısrarla ifade ettim. Sert bir tartışma yaşandı. Yükselen seslerden dolayı insanlar etrafımıza geldi. İstifamı yazmam istendi. Hemen istifa dilekçemi yazdım verdim. Bu toplantı TUSKON ile her şeyimi bitirdiğim toplantı oldu."
"Kuzenim yapmış olabilir"
Zenginer, daha sonra Rızanur Meral'in kendisini arayarak çayını içmek için geldiğini ifade ederek, Meral'in yanlış anlaşılma olduğunu ve tekrardan destek vermesini istediğini, kendisinin ise onlarla birlikte olmayacağını açıkça söylediğini anlattı.
Hiçbir iletişim ve irtibatının olmadığını savunan Zenginer, "Çok az olan ilişkimi tamamen kopardım. 15 Temmuz'da yurt dışındaydım. Cumhurbaşkanımızın meydanlara inin çağrısından sonra yöneticileri arayarak, çalışanlardan isteyenlerin meydanlara götürülmesi talimatını verdim. Hakkımda başka soruşturma olmasına rağmen yurda döndüm." dedi.
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk'ün "İş adamı olduğunu, bağış yaptığını söyledin. Kayıtlarda hayatın olağan akışı gereği bağlı olduğun konfederasyon ve derneklere bağış yapmışsın. Bu derneklerin dışında para transferlerin gözüküyor. Ne diyeceksin?" sorusuna Zenginer, "Kuzenim yapmış olabilir. Amcamın oğlu Mustafa Zenginer. Kendisi satış direktörüydü." yanıtını verdi.
Başkan Öztürk'ün, "Toplantıya (TUSKON) katılan herkes konuşmayı alkışlamadığını söylüyor. Herhalde ben alkışlamadım. Duruşma salonundakilerden alkışlayan oldu mu?" sözleri üzerine Zenginer, "Ben alkışladım efendim. Alkışlamayan kimse yoktu. Toplantıda arka taraflarda bulunanlar amigo gibiydi." diye konuştu.
"Ali kod ismini kullanmışsın"
Tutuklu sanık Muttalip Öztürk de, kimseden talimat almadığını, hayatı boyunca vatanını seven, vergisini ödemeye çalışan biri olmaya çalıştığını belirterek, "ByLock kullanmadım. Bank Asya'da Türk Lirası hesabı açtığım iddiaları var. Böyle bir eylemim olmamıştır. 2014'te hesabımı kapattım." diye konuştu.
Başkan Öztürk, Muttalip Öztürk'le ilgili tespit tutanağını okudu.
Sanık Öztürk'e, "ByLock kullanmadığını söyledin ancak şifre olarak çocuğun adını kullanmışsın. Ali kod ismini kullanmışsın. Cep telefonlarına bu programı yüklü olan kullanıcılar sana Ali demişler. Ali Bey, Muttalip, Ali006, Faik, Damat şeklinde sana isimler vermişler. Toplam 206 mail attığın, 28 gelen arama bulunduğu, 5 kişiyi gruba eklediğin, 309 kez giriş yaptığın var." diyen Başkan Öztürk, "Şu simge değiştirmek için ne lazımdı. Eagle diye bir şey var haberin var mı? Simge değiştirme programları var, adamlar durdurunca simgeye bakıyor. Telefon değiştirdin mi? Sıfırla telefonu öyle ver. Bizim Ömer Faruk kaydı. Doları çektin mi? Dolar stoğumuz 76 bin 350 dolar." şeklindeki yazışmaları okudu.
Başkan Ali Öztürk'ün "2 bin 500 lira maaş alıyorsun. Dardanel'de hissen var. Öyle mi? Belgen var mıydı?" sorusuna sanık Muttalip Öztürk, "Araba alım satım işleri yapıyordum. Belgem yoktu." yanıtını verdi.