Durmaz, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Siyasi kodlarında cuntacılık ve jakobenlik olan DEM’lenmiş CHP ve ‘yoldaşları’ yine şaşırtmadı. Her fırsatta demokrasiden dem vuran, Geziciler, Sorosçular hatta bölücü terör örgütü yandaşları için dahi mahkeme önlerine düşenler, MHP’nin hukuk yoluyla hak arayışını çarpıtmaya çalışıyorlar.
Siz; Türklüğün beka davası MHP’yi, Türk gençliğinin istikbal meşalesi Ülkü Ocakları’nı; uydurma iddialar ile yargılayacak, ideolojik nefretinizle hükümler verecek ve Türklük alerjisiyle kamuoyunda itibar suikastına maruz bırakacaksınız fakat Milliyetçi Hareket Partisi ve Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli sessiz kalacak, tepki vermeyecek öyle mi?
Kanal kanal dolaşıp, kulaktan dolma, kaynaksız, belgesiz sözde bilgilerle her fırsatta Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e iftira atanlara karşı Milliyetçi Hareket Partisi ve Sayın Genel Başkanımız her Türk vatandaşı gibi en doğal hakkını kullanmakta, yalana, iftiraya karşı hukuku adaleti adres göstermektedir. Bu anlamda, kronik MHP düşmanlarını, MHP ve Ülkü Ocakları üzerinden beşinci kol faaliyeti yürütenleri Türk yargısına taşıdık.
Dedikodu siyasetiyle ekranlarda atılan iftiraların ve yalanların hesabını hukuk sorsun, adalet yerini bulsun istedik. Biz gazetecilerin, televizyonlarda trollük yapmasını değil, ahlaklı, doğru ve tarafsız haber vermelerini istiyoruz. Altını çizmek isterim ki; biz demokrasiyi ve onun olmazsa olmaz tamamlayıcısı hukukun üstünlüğünü milliyetçilikle bir ve beraber görüyoruz. Bu bağlamda davamıza atılan iftiralara karşı hakkımızı, hukuk yoluyla aramaya devam edeceğiz.
Söz konusu 154 müfteri ile Türk yargısı önünde hesaplaşacağız. Bu, ne bir hedef göstermedir ne de gözdağı vermedir. Bu, Milliyetçi Ülkücü harekete kin güdenlerin yargısız infazlarına karşı doğal bir tepki, meşru müdafaa hakkıdır.
Liderimiz Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin dedikleri gibi: “Bu dava dualıdır, bu dava ihlaslıdır, bu dava kutludur. Bu dava şehitlerin kanı üzerinde imanlı kalplerin feragatleriyle yükselmiş, bugünlere gelmiştir.” İdam sehpalarına tebessümle yürüyen, zindanları Taş Medrese’ye çeviren Milliyetçi Ülkücü Hareket Cenab-ı Allah’ın himayesindedir. Bu nedenlerdir ki Ülkücü Hareket üzerine hesap yapanların kaybetmesi, mağlup ve mahcup olmaları mukadderdir.
Bizler, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin Liderliğinde davamıza son nefesimize kadar sahip çıkmaya devam edeceğiz." dedi.