Milliyetçi Hareket Partisi Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Kaman Belediyesi 33. Ceviz, Kültür ve Sanat Festivaline katılım sağladı.
Festivalde açıklama yapan Durmaz;
”Sayın Valim, Sayın Milletvekilim, Saygıdeğer Protokol,
Çok Muhterem Kamanlı Hemşerilerim;
Doğası, kültürü ve tarımıyla zengin bir geçmişe sahip olan Kaman’da, 33. geleneksel Ceviz, Kültür ve Sanat Festivali’mizin coşkusunu paylaşmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz, bu vesileyle hepinize hoş geldiniz safalar getirdiniz diyorum.
Sözlerimin başında, Liderimiz, Genel Başkanımız Sayın Devlet BAHÇELİ Beyefendinin, hepinize ayrı ayrı selam ve muhabbetlerini iletiyorum.
Aziz ve Çok Kıymetli Hemşerilerim; Kadim Anadolu topraklarının derinliklerinde köklü bir tarihe sahip olan, zengin kültürel değerleriyle dikkat çeken, hem coğrafi konumu hem de tarihten bugüne taşıdığı mirasıyla önemli bir yerleşim yeri olan Kaman, Anadolu'nun geleneksel yapısını koruyan, tarıma dayalı ekonomisi ve özellikle ceviz üretimiyle öne çıkan bir ilçemizdir.
Tarihin ve kültürün iç içe geçtiği, geçmişle geleceği bir arada yaşatan Kaman’da “Ceviz”, ilçemizin adeta simgesi haline gelmiş, bereketli topraklarımızın bizlere sunduğu en değerli hazinelerden biri olmuştur.
Hiç şüphesiz, markalaşma yolunda her yıl düzenlenen Kaman Ceviz, Kültür ve Sanat Festivali önemli bir yer tutmaktadır
Kaman cevizi, lezzeti, kalitesi ve sağlık açısından sunduğu faydalarıyla hem ülkemizde hem de dünyada tanınan bir marka haline gelmiştir.
Hiç şüphesiz, markalaşma yolunda her yıl düzenlenen Kaman Ceviz, Kültür ve Sanat Festivali önemli bir yer tutmaktadır.
Kaman Cevizi’nin ününü daha da ileriye taşıyacak olan bu festivalin, ilçemizin gelişimine ve turizmine önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.
Bu vesileyle, festivalin düzenlenmesinde emeği geçen başta Kaymakamımız Sn Nurullah Kaya ve Belediye Başkanımız Sn Emre Demirci olmak üzere, belediye çalışanlarımıza, meclis üyelerimize, teşkilatlarımıza, katkı ve destek veren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum.
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, “önce ülkem ve milletim” anlayışıyla yürümeye, milli hassasiyetle siyaset yapmaya devam edeceğiz.
Muhterem Hemşerilerim;
Dünyanın her geçen gün savaş alanına döndüğü, sınırlarımızın ve gönül coğrafyamızın tehditlere maruz kaldığı bugünlerde millet olarak, ortak değerlerimiz etrafında toplanıp, bir olmamız, iri olmamız, diri olmamız bir zaruret halini almıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın, terör devleti İsrail’in Filistin’e saldırılarının başladığı ilk andan itibaren başta İslam coğrafyası olmak üzere Birleşmiş Milletlerin, “susma” ve “görmezden gelme” tutumlarına karşı Türk’ün vicdanının sesi olup yaptığı konuşmaların, kararlı ve dik duruşunun sonuna kadar arkasındayız!
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, “önce ülkem ve milletim” anlayışıyla yürümeye, milli hassasiyetle siyaset yapmaya devam edeceğiz.
Liderimiz, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz grup toplantısında tarihe not düştüğü şu tespit ve sözleri, hem duruşumuzu hem de yapılması gerekenleri belirtmesi açısından son derece önemlidir.
“İran, Irak, Suriye, Yemen, Lübnan ve Filistin’den sonra dünya jeopolitiğinin şah damarı olan Anadolu coğrafyasının hedef alınma ihtimaline karşı milli seferberlik ruhuyla ayağa kalkılması biliniz ki, kaçınılmaz bir sorumluluk haline gelebilecektir.
Sayın Genel Başkanımızın Türkiye Büyük Millet Meclisindeki birlik ve kardeşlik eli, milli vicdanlarda takdirle karşılanmıştır.
İsrail üzerimize gelirse, istihbarat oyunlarıyla ülke içinde örtülü veya açık operasyonlara heves ederse, bu hain ve hayâsız cüretinden dolayı bin pişman edileceğini yedi düvel hatırında tutmalı ve asla unutmamalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti bunu yapacak güç ve kudrete sonuna kadar sahiptir.”
Bu çerçevede, Sayın Genel Başkanımızın Türkiye Büyük Millet Meclisindeki birlik ve kardeşlik eli, milli vicdanlarda takdirle karşılanmıştır.
Başta muhatapları olmak üzere, kamuoyu bu adımı doğru anlamalıdır.
Tüm bu olup bitenlere karşı, niyazımız odur ki;
Cenab-ı Allah, birliğimizi dirliğimizi, kardeşliğimizi bozmasın; bozmak isteyenlere fırsat vermesin.
Sözlerimi ozanlar piri Dede Korkut’un yüzlerce yıl öncesinden verdiği kutlu bir mesajla bitirmek istiyorum;
“Devletli oğul olsa ocağının korudur.
Oğul da neylesin, baba ölüp mal kalmasa.
Baba malından ne fayda, başta devlet olmasa.”
Allah “DEVLET”imizi başımızdan eksik etmesin, Türk milleti ebediyyen var olsun.
Sağ olun var olun, Cenab-ı Allah’a emanet olun.
Ne mutlu Türk’üm diyene!”