Politika

MHP Lideri Bahçeli: "Bugünkü CHP yönetimi PKK’nın eline geçmiştir"

Seçmen İletişim Merkezi açılışında konuşan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "DEM’lenmiş CHP karışık ve kavgalıdır. CHP ile DEM’in ayrı ayrı aday belirlemesi sinsi bir oyundur. Çünkü CHP demek DEM demektir." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "DEM'lenmiş CHP karışık ve kavgalıdır. CHP ile DEM'in ayrı ayrı aday belirlemesi sinsi bir oyundur. Çünkü CHP demek, DEM demektir." ifadelerini kullandı. MHP Lideri Bahçeli: "Bugünkü CHP yönetimi PKK’nın eline geçmiştir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Ankara’da Mevlana Bulvarı'ndaki "Seçmen İletişim Merkezi Açılış Töreni"ne katıldı.

MHP Lideri Bahçeli'nin konuşması şu şekilde:

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Değerli Hanımefendiler, Beyefendiler,

Basınımızın Mümtaz Temsilcileri,

Hepinizi en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Bu vesileyle aziz milletimize ve Ankara’da yaşayan tüm vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.

Bugün, Ankara Seçmen İletişim Merkezi’nin açılışı münasebetiyle toplandık ve yeni bir dönemin müjdesiyle gönüllerimizi birleştirdik.

50 gün sonra yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerinde Ankara’nın prangalarından kurtuluşunu hedefliyoruz.

Başarmanın dışında ikinci bir seçeneğe elbette kapalı duruyoruz.

Üzerimize düşen görev ve sorumluluğun idrakiyle adımlarımızı sağlam şekilde atıyor, boşa zaman geçirmiyoruz.

Eser, erdem ve hizmet belediyeciliğinin tesisini; dejenere ve deforme olmuş, değersizliğin ve dedikodunun içine gömülmüş belediyecilik anlayışının terkini istiyor, bu uğurda azim ve inançla çalışıyoruz.

Nitekim Cumhur Bizim Türkiye Hepimizindir.

Ankara Bizim Türkiye Hepimizindir.

Ayırmadan, ayrışmadan, canla, başla hem Ankara hem de Türkiye için çalışacağız.

Kaçan fırsatların, heba olan yılların, kırılan umutların telafisini yapmak suretiyle başkentimizin yeniden küllerinden doğacağına inanıyoruz.

Geçmişi bugününe kefil olmayanların miadı dolmuş, raf ömrü bitmiştir.

Ankara’nın hızını yavaşlatanlarla oyalanacak halimiz de kalmamıştır.

Yavaş yavaş bu kentimizin enerjisini sömürenlerin gerçek yüzü ortaya çıkmıştır.

Cumhuriyet’in yeni yüzyılında tıpkı kutup yıldızı gibi parlamasını, milli birliğin ve kardeşliğin timsali olmasını arzuladığımız başkentimizin hak ettiği, layık olduğu; tarihine, kültürüne ve sosyal dokusuna yakışan bir mevkie ulaşması hepimizin görevidir.

DEM’lenmiş CHP’nin perdesi kapanmalıdır.

Düne kadar CHP’ye demediğini bırakmayan, hatta partimizin CHP’ye benzediği iftirasını atacak kadar hayatın ve siyasetin gerçeklerinden kopanların son beş yıldır CHP’de iştahla siyaset yapması, belediye başkanı veya adayı olması ahlaken ağır bir savrulmadır.

Bu ikiyüzlü siyaset anlayışının Ankara’ya samimiyetle hizmet etmesi; dürüst ve ilkeli şekilde şehremini unvanını taşıması mümkün değildir.

Kaldı ki, geride kalan beş yılda Ankara’ya çivi çakılmamıştır.

Alt yapı sorunu bir türlü çözülememiştir.

Kutuplaşma ve kargaşadan başka bir şey görülmemiştir.

Yollar, köprüler, tüneller kaderine terk edilmiştir.

Ulaşım hizmetleri aksamış, trafik yoğunluğu daha da artmış, maalesef vatandaşlarımızı çileden çıkarmıştır.

Büyükşehir Belediye Başkanı 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 seçim kampanyaları döneminde başkenti yüzüstü bırakmıştır.

Sözde Cumhurbaşkanı yardımcılığına heveslenen bu şahıs, Ankara’ya hüsran yaşatmış, nasıl bir koltuk meraklısı olduğunu, çıkarlarının peşinden nasıl koştuğunu ispatlamıştır.

Algı belediyeciliği, istismar belediyeciliği, sosyal medya belediyeciliği, yalan belediyeciliği, riya belediyeciliği iflas etmiştir.

31 Mart’ta Ankara belini doğrultmalıdır.

Sadece Ankara’yı düşünen, sadece Ankara’yı kalbinde taşıyan, sadece Ankara için çalışıp üreten,  vatandaşlarımızın derdiyle dertlenip sevinciyle sevinen, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefleriyle kenetlenen bir belediyecilik vizyonu başkentimizi inanıyorum ki şaha kaldıracaktır.

İşte o Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız da Sayın Turgut Altınok’tur.

Sayın Altınok işinin ehli, Ankara’nın sevdalısıdır.

Gölbaşı’ndan Etimesgut’a, Polatlı’dan Ayaş’a, Kalecik’ten Keçirören’e, Kahramankazan’dan Yenimahalle’ye, Sincan’dan Beypazarı’na, Çankaya’dan Mamak’a, Çamlıdere’den Çubuk’a, Elmadağ’dan Evren’e, Güdül’den Haymana’ya, Akyurt’tan Bala’ya, Altındağ’dan Nallıhan’a, Kızılcahamam’dan Pursaklar ve Şereflikoçhisar’a, yani Ankara’nın tamamına Cumhur İttifakı mührünü vuracaktır.

Elbette yapacağız, hep birlikte başaracağız.

Çünkü Ankara Bizim Türkiye Hepimizindir.

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Çalışmayı bir nimet gibi telakki ediyoruz.

Milletimize hizmeti varoluşumuzun özü olarak değerlendiriyoruz.

Ankara’da yaşayan tüm vatandaşlarımıza elimizi uzatıyoruz.

Her insanımıza gönlümüzü açıyor, yüreğimizden bir yer ayırıyoruz.

Gönül vermedikçe gönül bulamayacağımızın farkındayız.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak milletimize gönlümüzü verdik, ülkemize de ömrümüzü adadık.

Gönül eğer bina ise mimarbaşı muhabbettir dedik.

Hiç kimseyi öteki görmüyoruz, ötekileştirmiyoruz.

Milletimizin tüm güzelliklerini sahipleniyoruz, tüm değerlerini yüreğimizde taşıyoruz, inançla da mücadelemizi yapıyoruz.

Nitekim milletimize adanmışlığımız hesabi değil hasbidir, aşkımız ise kuru laf değil kalbi hakikattir.

Bu ilhamla Ankara’nın ve Türkiye’mizin her yerindeyiz.

Vatandaşlarımızla buluşuyor, konuşuyor, görüşüyor, dertleşiyor, vuslat sıcaklığında birlikte kucaklaşıyoruz.

Merhum vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy diyordu ki:

“Yer çalışsın, gök çalışsın, sen sıkılmazsan otur!”

Yer de çalışıyor, gök de çalışıyor, hamd olsun Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı da çalışıyor, üstelik nefes alır gibi çalışıyor, dur durak bilmeden çalışıyor ve buna da devam etmekte kararlılık gösteriyor.

31 Mart 2024 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerine hazırlık sürecini dolu dolu geçireceğiz, hiçbir şeyi şansa veya sürprize bırakmayacağız.

Küresel sömürü çarkında öğütülen, emperyalizme öğün olan, bu suretle iktidara değil Türkiye’ye muhalefet eden partilere meydanın boş olmadığını göstereceğiz.

CHP ve DEM’in yönetimindeki diğer büyükşehir ve il belediyelerini cumhurun iradesiyle birleştireceğiz.

31 Mart 2019 tarihinden buyana maşeri vicdanda bir ızdırap halini alan kayıp yıllar Allah’ın izniyle son bulacak.

Merkezi Yönetimle yerel yönetimler tek ses, tek yürek olacak.

Belediye kaynaklarını bölücülüğe, bölücülere, teröristlere ve parti içi çıkar kavgalarına sevk eden dalaverecilerden milletimiz mutlaka hesap soracak.

Yerel yönetimler aracılığıyla, devletin kasasını, milletin kesesini gasp edip Türkiye Cumhuriyeti’ne kafa tutan çürümüşler kenara çekilecek.

Biz dedik mi yaparız, yaptık mı sonuna kadar arkasında dururuz.

Zamana ve mekana göre fikir, görüş ve siyaset değiştirmeyiz.

Olduğumuz gibi görünmenin, göründüğümüz gibi olmanın sırrı da buradadır.

Çalışmaktan yorulmayacağız, vatan ve millet sevdamızdan asla vazgeçmeyeceğiz.

Çünkü biz 55 yıllık maziyi kucaklayıp bugüne gelen Türk ve Türkiye aşığı Milliyetçi Harekât Partisi’yiz.

Çünkü biz parmak ile sayılmayan, kırmak ile tükenmeyen, vurmak ile düşmeyen Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’yız.

İnanıyorum ki, 14 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri 31 Mart 2024 tarihinde pekişip Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşü hız kazanacaktır.

“Güçlü Yasama, Kararlı Yürütme, Uyumlu Belediye” diyoruz.

“Ayırmadan, Ayrışmadan, Yerelde İktidar, Ülkede İstikrar” iradesindeyiz.

“Aklın Yolu Birdir, Genelden Yerele Birlik, Ülkede Yönetimde Dirlik” anlayış ve amacındayız.

“Merkezden Yerele, İstikrarı Bozmadan Umuda Doğru” yürüme azmindeyiz.

Türk milletinin desteğiyle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ivmesi ve itici gücüyle Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefleri birer birer hayata geçecek, hadisata ve tarihin akışına yön verecektir.

Cumhuriyet’in yeni yüzyılında, toplumsal yaraların sarıldığı, kronik meselelerin köklü çözümlerle buluşturulduğu, milli ve manevi değerlerle kenetlenmiş bir Türkiye’ye Allah’ın izniyle vasıl olmak hepimizin müşterek gayesidir.

Her alan ve sahada bir uzlaşma vasatı tezahür etmelidir.

Hep Birlikte Türkiye’yiz.

Hepimiz Türk milletiyiz.

Yalnız başına uzlaşmak da yetmeyecektir.

Nitekim mühim olan doğruda uzlaşmaktır, adalette uzlaşmaktır, hukukta uzlaşmaktır, ahlakta uzlaşmaktır, vicdanda uzlaşmaktır, huzurda uzlaşmaktır, ebediyete kadar birlikte yaşama gayesinde uzlaşmaktır.

Bize göre uzlaşmanın adresi de büyük Türk milletinin kutlu varlığıdır.

Uzlaşmanın zemini başkent Ankara’nın tarihi miras ve emanetleridir.

Bizim üstesinden gelemeyeceğimiz, altından kalkamayacağımız hiçbir sorun yoktur.

Sürekli erteleyerek, sürekli yok sayarak, bunların yanı sıra ihmal ve iradesizliğin pençesine düşerek ulaşacağımız hiçbir yer yoktur, olması mümkün değildir.

Kriz meraklılarına, krizlerden nemalanan yozlaşmış zihniyetlere, Türkiye’yi uçurumdan uçuruma sürüklemek için heves ve iştah sahibi olan muhterislere istiklal ve istikbal haklarımızı heba ettiremeyiz.

Şayet cumhur ile Cumhuriyet kucaklaşmışsa, devlet ve millet arasında uyum tam manasıyla sağlanmışsa, bunun ana kaynağı, yegane sebebi, altın hissesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne aittir.

Çok şükür devlet hayatında çatlak sesler dinmiş, karar alma süreçleri seriye bağlanmış, kuvvetler ayrımı billurlaşmış, çok başlılık devri kapanmış, bürokratik oligarşinin suyu kesilmiştir.

Yeni sistemin gerekli, yeterli siyasi, stratejik ve fikri olgunlaşma süreci devam etmekte olup kurum ve kurallarıyla olgunlaşması, ilke ve esaslarıyla oturması Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın güvencesi olacaktır.

Buna müzahir yerel yönetimlerin teşkili ülkemizi muasır ve müreffeh bir geleceğe taşıyacaktır.

Bilinmesini özellikle isterim ki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelip geçici bir heves değildir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi işi bitince buruşturulup bir köşeye atılacak tek kullanımlık konjoktürel reçete hiç değildir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye Cumhuriyeti’nin istikbal haysiyeti, milli bekasının habitatı; Türk milletinin huzur, barış ve kardeşlik iradesinin temel harcıdır.

Bu harcın inşa edeceği yerel yönetimler yeni yüzyılda stratejik gücümüz olacaktır.

Muhterem Arkadaşlarım,

Değerli Hanımefendiler, Beyefendiler,

DEM’lenmiş CHP karışık ve kavgalıdır.

CHP ile DEM’in ayrı ayrı aday belirlemesi sinsi bir oyundur.

Çünkü CHP demek DEM demektir.

Diğer partilerin de hesapları tutmayacak, Ankara başta olmak üzere Türkiye Cumhur İttifakı’nda birleşecektir.

Cumhur İttifakı gönülleri buluşturuyor.

Cumhur İttifakı geleceği kuruyor.

İttifakımız, zalimlere karşı cumhurun iradesidir.

İttifakımız, zulme ve zorbalığa karşı milletin dirayetidir.

İttifakımız, korkaklara ve kanunsuzlara karşı cesurların dik duruşudur.

İttifakımız, bölünmeye, parçalanmaya, ayrılmaya, kopuşa karşı, milli kenetlenmenin, milli kucaklaşmanın temini ve takviyesidir.

Yöresi, kökeni, mezhebi ve anasının dili ne olursa olsun her Türk vatandaşı Cumhur İttifakı’nın doğal ve meşru bir varlığıdır.

Gelişmeler, önümüzdeki dönemin taraflarını netleştirmiştir:

Artık, herkesin tarafını belli etme zamanı gelmiştir.

Bir yanda, ihanet ve işbirlikçi çıkar çevrelerinin ittifakı vardır.

Diğer yanda, milletini karşılıksız seven Cumhur İttifakı.

Bir yanda, Türkiye’den intikam almaya niyetli mihraklar vardır.

Diğer yanda bin yıllık kardeşliğe yemin etmiş Türk milleti.

Bir yanda, varlıklarımızı sömürmeye hazırlanan küresel odaklar vardır.

Diğer yanda hakkaniyet ve adaleti savunan vatan evlatları.

Bir yanda, siyasi ikbal ve menfaat için tahrik ve tertip içinde olanlar vardır.

Diğer yanda Lider Ülke Türkiye’yi hedefleyen Cumhur İttifakı.

Artık karar anı gelmiştir.  

Herkes tavrını belirlemek zorundadır.

Ya birlikten, beraberlikten yana olacağız, yada gerilim ve kavga dolu bir geleceğe sürükleneceğiz.

Ya kardeşliğin devamını isteyeceğiz, ya da ağır bir yıkımı göze alacağız.

Cumhur İttifakı kararını çoktan vermiştir. Tarafını belirlemiştir.

Cumhur İttifakı Ankara’dan taraftır.

Cumhur İttifakı Türkiye’den yanadır.

Barışmak, kucaklaşmak için fırsat arayan vatandaşlarımı Türkiye ve Türk milleti değerleri etrafında buluşmak için Cumhur İttifakı’na davet ediyorum.

Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e gönül veren her kardeşimi Cumhur İttifakı’nda omuz omuza vermeye çağırıyorum.

Fason milliyetçilere aldanacak yoktur.

Ülkücünün yeri ve adresi bellidir, o da Milliyetçi Hareket Partisi’dir.

Hem DEM’lenip hem milliyetçi olmak imkansızdır.

Hem DEM’lenen CHP’de bulunup hem Ülkücülük iddiasını dillendirmek şiddetli bir çelişki; aynı şekilde şehitlerimize, gazilerimize, vatan ve milletimizin mukadderatına karşı duruştur.

Gün birleşme günüdür.

Gün dayanışma günüdür.

Cumhur İttifakı’nın gönlünde herkese yer vardır.

Cumhur İttifakı’nın yüreği herkesi kucaklamaya yetecektir.

Cumhur İttifakı Ankara’nın ve milletimizin her evladına kucağını açmaktadır.

CHP’ye oy veren kardeşlerim, oyalanmayın, yalanlara kanmayın, istismara aldanmayın.

Bugünkü CHP yönetimi zillete düşmüştür.

Bugünkü CHP yönetimi Türkiye muhaliflerinin esaretine girmiştir.

Bugünkü CHP yönetimi PKK’nın eline geçmiştir.

Atatürk’ün CHP’si nerede, bugünkü CHP nerededir.

Terör devletine onay veren CHP’dir.

Terör örgütleriyle iltisaklı kişileri belediyelere taşımayı amaçlayan CHP’dir.

DEM’cilerle pazarlık yapıp belediyeleri peşkeş çekmeye çalışan CHP’dir.

Rehavete kapılmadan, gevşemeye müsaade etmeden, yılgınlıklara prim vermeden, ihmale düşmeden, umutsuzluğa kapalı durarak 31 Mart seçimlerine hazırlanacağız.

Karşılıksız sevdiğimiz milletimize hizmet etmek için dürüst, temiz ve yetişmiş kadrolarımızla, üretken belediyecilik vizyonumuzla Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve Cumhur İttifakı’nı zafere ulaştırmayı amaçlıyoruz.

Ne mutlu bizlere ki, partimizin her kademesinde görev alan değerli arkadaşlarım tıpkı sizler gibi; uyum, inanç, samimiyet ve bağlılıkla üzerlerine düşen görevleri titizlikle yapıyorlar, bundan sonra da yapacaklardır.

Genel merkez yöneticilerimizden il, ilçe ve belde teşkilat mensuplarımıza, adaylarımıza ve sandık müşahitlerimize kadar tüm ülküdaşlarım, tüm kardeşlerim başarıya inanmış, başarıya kilitlenmiştir.

31 Mart seçimlerinin hazırlık aşamasında, görevi ne olursa olsun, her arkadaşımın sorumluluğu çok fazladır.

Teşkilatımızın bütün mensupları kutlu bir emaneti taşıdıklarının bilincindedir, aksini düşünmek zaten mümkün değildir.

31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerinin ihtiva ettiği öneme binaen çalışmalarımızı günbegün derinleştirmek zorundayız.

Cesur olacağız, özgüven içinde hareket edeceğiz, umutsuzluğu, yanımıza, yöremize sokmayacağız.

Kötümserlere ortam açmayacağız.

Karamsarlara fırsat vermeyeceğiz.

Kara propagandadan geçinenlere karşı birlik içinde olacağız, diri duracağız, saflarımızı sımsıkı tutacağız.

Sabırla, şuurla, coşkuyla, gözümüzü yüksek ufuklardan ayırmadan, milletimizin bütün fertlerini bir, eşit ve kardeş görerek 31 Mart’ta Cumhur İttifakı’nı ve Milliyetçi Hareket Partisi’ni başarıyla buluşturacağız.

Bu tarihi görev hepimizin omuzlarındadır.

Türkiye’yi tehlikelerden muhafaza etmek boynumuzun borcudur.

Bunu da ne pahasına olursa olsun yerine getireceğiz.

Allah bizleri mahcup etmesin.

Partimizin adayı olarak Ankaralı kardeşlerimin huzuruna çıkan dava arkadaşlarıma ve Cumhur İttifakı’nın bütün adaylarına üstün başarılar diliyorum.

Ankara Büyükşehir Belediyesi ile bütün ilçe belediyelerini sizlerden istiyorum.

Soruyorum sizlere;

Buna var mısınız?

Çok çalışacak mısınız?

Altıoku değil Altınok’u seçiyor musunuz?

31 Mart’a kadar uykuya ara verecek misiniz?

Ankara’nın yükselişine ve cumhurun yönetimine geçmesine kararlı mısınız?

O halde yolunuz, bahtınız ve alnınız açık olsun diyorum.

Cenab-ı Allah yar ve yardımcınız olsun.

Sağ olun, var olun.