MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Antalya’da gerçekleşen “Belediye Meclis Üyeleri İstişare ve Değerlendirme Toplantısı”nda konuştu.

MHP'li Durmaz'ın konuşması şu şekilde;

Sayın Milletvekillerimiz, Sayın İl Başkanlarımız, 

Belediye Başkanlarımız, İlçe Başkanlarımız, 

Belediye Meclis Üyelerimiz, 

Muhterem Hanımefendiler, Beyefendiler

Değerli Dava Arkadaşlarım, 

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendinin himayelerinde gerçekleştirdiğimiz, Milliyetçi Hareket Partisi Belediye Meclis Üyeleri İstişare ve Değerlendirme Toplantılarımızın 10.’su olan “Antalya Bölge Toplantımıza” hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz.

Sözlerimin başında, Liderimiz Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin hepinize ayrı ayrı selam, sevgi ve başarı dileklerini iletiyorum.

2025 senesinin, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşmada hayırlara vesile olmasını diliyorum. 

Aynı zamanda, yeni yılla beraber karşıladığımız mübarek Üç Aylarınızı ve yarın idrak edeceğimiz Miraç Kandilinizi tebrik ediyor, Cenab-ı Allah’tan bizleri sağlıkla afiyetle Ramazan-ı Şerif’e ulaştırmasını niyaz ediyorum.

Bildiğiniz üzere geçen hafta başında Bolu/Kartalkaya’daki bir otelde çıkan yangın haberiyle sarsıldık ve milletçe kahrolduk.

Bu elim olayda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. 

Aziz milletimizin başı sağ olsun; Rabbim benzer acılardan milletimizi muhafaza eylesin.

Giden canlarımız elbette geri gelmeyecek lakin milletçe yüreğimizdeki acının soğuması için, sebep olanlardan, ihmali olanlara kadar sorumluların tespit edilip hak ettiği cezayı almaları kamu vicdanının beklentisidir.

Bu konuyla alakalı olarak, kurumlarımız çalışmalarını sürdürmekte; adli soruşturma ve kovuşturmalar devam etmektedir. 

Olaydan 40 gün önce otelin yangın sistemlerindeki eksikliği raporlayan Bolu Belediyesinin, 9 gün önce otelin restoran kısmına nasıl ruhsat verdiği ve belediye itfaiyesinin 35 km’lik mesafedeki yangın yerine 1 saat gibi kahredici bir sürede neden ulaşamadığı da elbette hesabı sorulacak hususlardır. 

Belediye başkanı değil de sosyal medya şaklabanı gibi davranan ve hemen her konuya dair açıklamalar yapan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın, CHP’nin eş, dost, akraba belediyeciliğine uygun olarak, belediye başkan yardımcısı yaptığı itfaiye biriminden sorumlu dayısının oğlu; ne kadar çabalarsa çabalasın, faciaya dair kendi ağızlarıyla itiraf ettikleri kusurlarının ve ihmallerinin hesabını vermelidirler.

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Bugün Yörük Türkmen diyarı, Oğuzların Anadolu’da yurt tuttuğu en büyük otağlardan birisi olan Antalya’da, 

Gül kokulu Isparta’dan

Vatan şairimiz Mehmet Akif’in emaneti Burdur’dan gelen ülküdaşlarımızla bir aradayız.

Göller, güller ve gönüller diyarı Teke yöresinin Yörükleriyle ne zaman bir araya gelsek, gönlümüzde bahar çiçekleri açıyor, memleketimizin geleceğine olan inancımız perçinleniyor. 

Çünkü sizlerin milli ve onurlu duruşu Türkiye’nin, Türk milletinin ufuk çizgisidir.

Yüreğiniz dert görmesin. 

Ayağınıza taş değmesin. 

Başınız yere eğilmesin.

Muhterem Dava Arkadaşlarım;

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Sayın Genel Başkanımızın liderliğinde, Türk milletiyle buluşmaya devam ediyor, partimizin çalışmaları hakkında bilgilendirmeler yapıyoruz.

Siyasetten maksadımız Türk milletine hizmet, Türklük bayrağını daha ileriye taşımak ve Türk devletini Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ilelebet payidar kılmak içindir.

Hamd olsun; 1969’dan beri Üç Hilal’in gölgesinde yürüttüğümüz siyasi mücadelemizin hiçbir zaman diliminde, hiçbir bölümünde ve hiçbir halinde kırılma göstermedik. 

Davamızdan geri adım atmadık. 

Ülkülerimizden taviz vermedik. 

Aldığımız her karar, açıkladığımız her fikir sadece Türk milletinin istiklalini önceleyen ve Türk milletinin istikbalini temsil eden hal ve durumlar için kuvveden fiile geçmiş demokrasi temelli adımlardır.

Şunun altını iyice çizmek gerekir ki; “Milliyetçi Hareket Partisi anlık veya günlük popülist çözümler değil, zamanın ötesinde dahi geçerliliği olan çareler üretir.”

Çünkü bizim aklımız hep Türkiye’dir. 

Söylediğimiz her söz; akıl ve vicdan süzgecinin yanında Türkiye’nin politik, iktisadi ve askeri alanda en güçlü şekilde ilerlemesi için gönülden ve dilden dökülmüştür.

Attığımız her adım; ülkemizin karşı karşıya kaldığı mevcut tehditler, yakın tehlikeler ve uzak ama potansiyel senaryoların bertaraf edilmesi için atılmıştır.

Bu anlayışla; Bilge Liderimiz Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin, Ekim ayı itibarıyla kamuoyuyla paylaştığı fikir ve düşünceleri de 40 yıldır ayağımıza pranga yapılan terör sorununun kökten çözümünü ortaya koyan bir iradenin ifadesidir.

Liderimizin uzattığı el; 1000 yıllık kardeşliğin arasına fitne yuvası olarak konuşlandırılan terör örgütünün tasfiyesini amaçlayan eldir.

Liderimizin uzattığı el; Türkiye’yi terörden arındırma çağrısıdır.

Milliyetçi-Ülkücü Hareket olarak, Bilge Liderimizin öncülüğünde, bin yıllık kardeşliği yaşama ve yaşatma tarafındayız. 

Et ve tırnağı birbirinden kimsenin ayıramayacağını ifade ediyor, altını kalın bir şekilde çiziyoruz.

Bizim derdimiz terörün her türlüsüyledir. 

Türk devleti; her alanda ilerlemesinin önündeki en büyük engel olan bu terör melanetini kökünden söküp atacaktır.

Terör örgütüne ve destekçisi ülkelere diyoruz ki; 
Ya silahlar gömülecek ya da silahı tutanlar gömülecek! 

Bunun arası veya pazarlığı yoktur! Ve de olmayacaktır! 

İnşallah Sayın Cumhurbaşkanımız ve Bilge Liderimizin öncülüğünde Cumhur İttifakı olarak “Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşacak; 2053 ve 2071 hedeflerimize kararlıkla yürümenin yolunu açacağız.

Aziz Dava Arkadaşlarım;

Siyaset yalnızca iktidar mücadelesi değil, aynı zamanda bir ahlak ve sorumluluk meselesidir.

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin veciz sözüyle ifade edersek: “Siyasetimizin öznesi insan, nesnesi devlet, yüklemi demokrasi, cümlesi ise millettir.”

Siyaset hiçbir zaman idare-i maslahatçılığın, eyyamcılığın, popülizmin esiri olmamalıdır. 

Bizim için siyaset, ilkesiz pazarlıkların değil, erdemli duruşların zeminidir.

Unutmayınız ki, bu makamlar bize milletimizin emanetidir. 

İster belediye başkanı olsun, ister meclis üyesi olsun, her bir ülküdaşımız attığı her adımda bu düşünceyi aklından çıkarmamalıdır.

Bu anlayışla, Milliyetçi Hareket Partisi’nin “Üretken Belediyecilik” vizyonunu yerel yönetimlerin her kademesinde başarıyla hayata geçirmek en önemli hedeflerimizden birisidir.

Biz, milletimizin her anında yanında olmaya ve hak ettiği hizmetle buluşturmaya, yerel yönetimler olarak, “Türk ve Türkiye Yüzyılı” hedeflerimize omuz vermeye yılmadan, yorulmadan devam edeceğiz.

Diğer yandan, hizmetle anılması gereken belediyeleri, hemen her gün bir yolsuzlukla, usulsüzlükle gündeme gelen CHP’nin, kırmızı kart projesiyle seviyesini bir kez daha gösteren genel başkanı Özgür Özel, Ülkü Ocaklarımızla Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki protokolü hiç okumadan, idrak etmeden, mal bulmuş mağribi gibi üzerine atlayıp Ülkü Ocaklarının eğitimle alakası olmadığını söylemiş.

Ülkü Ocakları hepimizin yetiştiği irfan mektebidir. 

Saygıdeğer Liderimizin ifadeleriyle Ülkü Ocakları; “aklın, ahlakın, adanmışlığın, anıt gibi yükselen millet ve vatan sevdasının ufuk ötesini görebilen, zamanlar üstüne çıkabilen iman kaynağıdır.”

Özgür Özel, kırmızı kart projesiyle kendi partililerinin bile alay konusu olurken, Ülkü Ocaklarımız, Uzaktan Eğitim Merkezi, ODAK 2023 programı, Bilgi Akını kutu oyunları, Permakültür Sürdürülebilir Tarım Projesi gibi birçok proje, uygulama ve etkinlikle, Türk gençliğinin geleceğinin daha sağlam temeller üzerinde inşa edilmesi için çalışmakta, kafa yormakta, değer üretmektedir. 

CHP genel başkanına tavsiyemiz, kırmızı kartını, önce Tanju Özcan’a, sonra da yolsuzluğun, kayırmacılığın markası haline gelen belediyelerine göstermesidir.

Ayrıca;

Türk'ün saf mayasını, haklı davasını sürdüren Ülkü Ocaklarımız; ABD, İsrail, PKK, FETÖ başta olmak üzere, ülkemiz üzerinde hesabı olan birçok küresel gücün ve taşeronunun hedefindeyken, CHP’nin de aynı şekilde kutlu ocağımızı hedefe koyması, CHP’nin kimlerin güdümünde siyaset yaptığını göstermesi bakımından manidar olduğu kadar, aynı zamanda Ülkü Ocaklarımızın ne kadar doğru yolda olduğunun da teyididir.

Değerli Dava Arkadaşlarım;

Önceki toplantılarımızda da ısrarla söylediğimiz gibi;
Şundan emin olun ki Terörsüz Türkiye vizyonu etrafında kenetlendiğimizde; Emperyal Güçlere Ödün Vermeden, Terörü Bitirip Bölgesel İstikrarla Tarihi Yeniden Yazarız.

Türk ve Türkiye Yüzyılı Hedeflerimizi Birlikte başarmak ve Büyük Türkiye İdealimizi gerçekleştirmek için GÜN BUGÜNDÜR!

İstikbalin yol haritasını çizmek için, GÜN BUGÜNDÜR!

Bin yıllık kardeşliğimizi yaşatmak, ayrışmadan uzlaşmak ve yönetimde kaynaşmak için GÜN BUGÜNDÜR!

Bu duygu ve düşüncelerle sözlerimi tamamlarken, toplantımıza ev sahipliği yapan ve bu güzel ortamı bizlere hazırlayan Antalya İl Başkanımız Sayın Sadullah Güneş ve yönetim kurulu arkadaşlarımıza ve de teşriflerinizden dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 

Sağ olun, var olun, Cenabı Allah’a emanet olun. 

Ne mutlu Türk’üm diyene!