İstanbul'da balıkçılar, av sezonunun açılmasıyla boğaza açılırken hava muhalefeti sebebiyle "Vira Bismillah" diyemedi.

Balıklara üreme ve büyüme dönemlerinde zarar vermemek adına her yıl belli dönemlerde konulan, bu yıl da 15 Nisan'da başlayan denizlerde av yasağı 1 Eylül itibarıyla kaldırıldı. Yasak süresince yeni sezona teknelerini ve ağlarını onararak hazırlanan İstanbullu balıkçılar, yasağın kalktığı günün ilk dakikalarında ekipler halinde kıyıdan uzaklaşarak denize açıldı.

Aylardır denize hasret kalan ve sezonun açılmasıyla yoğun mesaiye başlayan balıkçılar, boğazı turlarken denize ağ atamadı. Gemideki cihazlarda hava muhalefeti sebebiyle balık görülemeyince gemiler sabahın ilk ışıklarında yola koyulmak üzere limanlara bağlandı.

Ülke genelindeki meslektaşları gibi sezonun açılmasının mutluluğunu yaşayan Anadolu Kavağı Su Ürünleri Kooperatifi'ne bağlı balıkçılar, ekmek parası kazanmak ve bereketli bir sezonla tüketicilerin yüzünü güldürmek için sabah boğazdan Karadeniz'e açılacak.

Tayfa halinde el birliğiyle hareket eden balıkçılar, limana bağlanan gemide rutin kontrolleri yapmaya devam etti.

"Bu sene avımız güzel görünüyor"

Anadolu Kavağı Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Mahmut Poyraz, gece mesaisinde kendilerine eşlik eden AA muhabirine, "Sezonu açtık ancak ilk saatlerde eli boş döndük. Biz boğaz balıkçısı olduğumuz için Karadeniz'e gitmemiz lazım. Karadeniz'de havanın rüzgarlı oluşundan dolayı boğazın içinde dolaştık. Boğazda da cihazlarla kontrol ettik, balık göremedik." dedi.

Palamutta bu sezon bolluk beklediklerini belirten Poyraz, "Palamut bu mevsimde, Eylül'ün başlarında ekseri Karadeniz'de gündüz gözle görülür. Eylül'ün ortalarından sonra da radarlarla tespit edilir ve avlanma başlar. Balık o zaman hem irileşir, hem akımını yapmaya başlar. O zaman daha verimli ve güzel olur. Bu sene avımız güzel görünüyor maşallah. Her şeyin hayırlısı, bizim işimiz tevekkel." diye konuştu.

Sezondan geçen seneye oranla ümitli olduklarına vurgu yapan Poyraz, sektörün masraf ve çalışma şartlarının ağır olduğunu anlattı. Ekipte 25 kişinin çalıştığını, mazotun ve giderlerin pahalandığını aktaran Poyraz, "Biz istiyoruz ki bizim balığımız pahalı olmasın da değerinde olsun. Hem insanlar kana kana yesin, biz de bundan çoluğumuza, çocuğumuza rızık götürelim, masrafımızı çıkaralım." ifadesini kullandı.

Sabahın ilk ışıklarında Karadeniz'e doğru ilerleyeceklerini belirten Poyraz, "Gidiyoruz, balığın durumuna göre denizde kalıyoruz. Balığımız varsa onu indirmek için en yakın limana iniyoruz ve balığı kamyonlara verdikten sonra yolumuza devam ediyoruz." dedi.

Hava şartlarının iyi olduğu her gün denizde olduklarına işaret eden Poyraz, yılın 7 ayı denizde olduklarını, bunun 4 ayını Karadeniz'de, geri kalan süreyi Marmara'da geçirdiklerini söyledi.

Kaçak avcılık yapanların sektöre ve denizin dengesine zarar verdiğini belirten Poyraz, yetkililerin balıkçılarla iş birliği halinde sektörün sorunlarına el atmasını beklediklerini sözlerine ekledi.

2017 balık sezonu verileri

Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, geçen sene ülke genelinde 18 bin 24 balıkçı teknesi bulunuyor.

Ayrıca, Türkiye'de 2017 yılında denizlerde 322 ton 173 kilogram, iç sularda ise 32 ton 145 kilogram olmak toplamda 354 ton 318 kilogram balık avlandığı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine işlendi.

TÜİK 2017 verilerine göre, avcılığı en çok yapılan pelajik deniz balıklarının üretim miktarı şöyle gerçekleşti:

"Hamsi 158 ton 94 kilogram, çaça 33 ton 950 kilogram, sardalya 23 ton 426 kilogram, istavrit 12 ton 985 kilogram, palamut 7 ton 578 kilogram, lüfer 1 ton 936 kilogram."

Aynı yıl avcılığı en fazla yapılan demersal deniz balıklarının üretim miktarı da şu şekilde kayıtlara geçti:

"Mezgit 8 ton 248 kilogram, tekir 2 ton 74 kilogram, barbunya ve paşa barbunu 1 ton 476 kilogram, bakoralya-berlam 1 ton 11 kilogram, kalkan 167 kilogram."