İşaret Taşlarımız: Karamanoğlu Mehmet Bey

Karamanoğullarından Kerimüddin Karamanın oğludur. Doğum tarihi bilinmemektedir, ölümü ise 1280 dir. Bu dönemde yani 13. yy ortalarında Selçuklu sanat ve edebi dil olarak Farsça, devletin resmi dili olarak da Arapçayı kullanıyor. Halk öz dili olan Türkçe yi kullanıyordu. Sizlere Karamanoğlu Mehmet Beyin askeri dehasından, devlet yönetimindeki sistematiğinden bahsetmeyeceğim onun Türk milliyetçiliğinde bu günlerimize ve gelecekte de bizlere ışık olacak olan katkısından bahsedeceğim.

Karamanoğlu Mehmet Bey bir önemli hususun sistemleşmesini sağlamış ve Türk milliyetçiliği ve Türkçülük çizgisinde bir yol haritası çizmiştir. İdareciliği esnasında ferman çıkarmıştır.

“Bu günden sonra divanda dergâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka bir dil kullanılmayacaktır.” Bu bizler için önemli bir işarettir. Bu emir doğrultusunda bizi biz yapan değerlerimizi korumanın ancak dilimiz aracılığı ile olacağı prensibini pratik hayatımıza yansıtmaya çalışacağız. Eğer dilimizi korumaz isek dilimize giren her kelimeye kucak açarsak olacak olan tahribatı sıralamak istiyorum;

1-Türkçemiize farklı anlamlar ile girerek mana bozukluğuna yol açar. Portre, promosyon, alaturka gibi eksik ve yanlış anlamlar verilerek günümüzde kullanılmaktadır.

2-Bizim yaşayan kelimelerimizin ölümüne neden olurlar. Mesela efor kelimesi dilimize girince güç, çaba, gayret kelimeleri az kullanılır oldu.

3-Dilimizin söz dizimi yabancı dillerden etkilenerek zamanla bozulmasına ve dilimizin mantığını etkiler.

4-Yabancı kelimeler Türkçeye çevrilirken seslendirme ve yanlış kodlama bozukluğuna yol açar banyo almak gibi.

5-Farklı anlaşan bir kuşak ortaya çıkar.

6-İnançların aktarımında yanlış anlama ve uygulamalar hasıl olur. Mevlana hazretlerinin yazmış olduğu iki bin beş yüz beyitlik mesnevi günümüz Türkçesine çevrildiğinde neler ile karşılaştığımıza hepimiz şahit oluyoruz.

Kaşgarlı Mahmut Türkçe öğrenilmesi gerekliliğini şöyle ifade ediyor; “Ant içerek söylüyorum ben Buhara’nın, sözüne güvenilir imamlarının birinden ve başkaca Nişabur’lu bir imamdan işittim ikisi de senetleri ile bildiriyorlardı ki Yalvacımız (peygamber) kıyamet bahçelerine ahır zaman karışıklıklarını ve oğuz Türklerinin ortaya çıkacaklarını söylediği sırada Türk dilini öğreniniz çünkü onlar için uzun süren egemenlik vardır, buyurmuştu. Bu hadis doğru ise, sorguları kendilerinin üzerine olsun Türk dilini öğrenmek çok gerekli iş olur. Bu doğru değil ise akıl bunu emreder. Tanrı Türk burçlarını yükseltmiştir onların mülkleri üzerine felekleri döndürmüştür. Tanrı onlara Türk adını vermiş ve yer yüzüne ilbay kılmış hakanları onlardan çıkartmıştır. Dünya ulusların yularını onların eline vermiş herkese üstün kılmış ve Türkler onları her dileklerine ulaştırmış kötülerin şerrinden korumuştur. Onlara hedef olmaktan korunabilmek için aklı olana düşen şey onların yolunu tutmak derdini dinletebilmek gönüllerini alabilmek için dilleriyle konuşmaktır.” Kaşgarlı Mahmud’un bu tespiti o dönemin bir gerçeğini yansıtmaktadır daha sonraları dünya hakimiyetini kuran bu yüce millet İslam öncesi ve sonrası kendi dilini bu kadar hor ve israf edici bir şekil de kullanmış olmasını sorgulamak gerekir. Yeri gelmişken belirteyim bu bizim Türk milletinin hasletlerinden olsa gerek ki kendi değerlerinin kıymetini az biliyor veya insanın aklına şu geliyor; her dönemde bu alanlarda başkalarının kültür emperyalizmine karşı gerekli tedbir alınmıyor. İşte onun için Karamanoğlu Mehmet Beyin Türkçe dili ile ilgili hassasiyetini burada önemle aktarmak istedim.

Türkçemiz ile ilgili bizim karakter mimarlarımızdan başöğretmen Atatürk kurumsal yapıyı, Türk Dil Kurumunu kurmuş. Ziya Gökalp ise bir şiirinde bu konuyu şöyle ifade ediyor;

Türklüğün vicdanı bir

Dini bir vatanı bir

Fakat hepsi ayrılır

Olmazsa lisanı bir.

Bu şiirinde de anlattığı gibi dil bir milleti millet yapan değerlerin başında gelmektedir. Bir millet ortak paydalarını düşüncelerini yaşadıklarını köklerini dil ile ifade eder.

Genel başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’de bu konunun çerçevesini net olarak çiziyor ; “ Dünyaya bakışımız Türkçe, çağı okuyuşumuz Türkçe, dünümüz Türkçe, geleceğimizde muhakkak surette Türkçedir böylede olacaktır. Bilinmelidir ki duruşumuz Türkçe, duygumuz Türkçe, duruşumuzda Türkçedir. Türkçeden taviz istiklalimizi riske atacaktır buna da asla müsaade edilmeyecektir.”

Karamanoğlu Mehmet beyi rahmetle ve minnetle anıyor mekanı cennet olsun diyorum ve Aşık Veysel baba dan bir türkü;

Dünya dolsa şarkıyınan

Türküz türkü çığırırız

Yol gidilmez korkuyunan

Türküz türkü çığırırız.

Türküz Türkler yoldaşımız

Hesaba gelmez yaşımız

Nerde olsa şavaşımız

Türküz türkü çığırırız.