Hoşgeldin Paşam!

Hoşgeldin Paşam!

Milliyetçiliğinden, üniformalı-üniformasız hizmetlerinden, bir de dik oturmasından dolayı iktidar sahiplerine göre suçluydu.... Tutukluluk hali sürerken milletvekili olunca; hani yeri yurdu bellidir, bu adamın arkasında milletin iradesi vardır, dokunulmazlık da kazandı, artık tahliye olur gibi beklentiler oluştu kamuoyunda...

Tersine, başkaları için işleyen hukuk kuralları Engin Paşa'yı hapiste, Milletin Meclisi'nden dışarıda tutmak için kullanıldı.

Gün geldi terörist oldu Paşa ve silah arkadaşları... Gün geldi darbeci, komplocu....

Bir gün baktık 18 yıl hapse mahkum olmuş paşa, yargıtay kararı onamış... Kimi gazeteler manşetlerinde kına yaktılar, milletvekilliği düştü diye sevinç çığlıkları attılar.

Neyse ki ileri bir demokrasi olan Türkiye'de iktidar sahipleri o gücü paylaşamayıp kavgaya başlayınca; yeni dengelere, yeni düşmanlara, yeni müttefiklere ihtiyaç doğdu...

Orduya, askerlere, vatanseverlere kumpas kurulduğunu siyasi iktidarın sözcüleri de dillendirmeye başladılar. Yeni düşmanlarına karşı yeni müttefikler arayışıyla Ergenekon ve Balyoz Davalarının yeniden görülmesine karar verildi. Davaların hukuki değil, siyasi olduğu bir kez daha tescillendi.

Yıllardır, hapis tutulan, sağlıklarını, huzurlarını, ailelerini, arkadaşlarını kaybedenlerden iktidarın beklediği tek bir slogan vardır artık: Kahrolsun Pennsylvania, yaşasın Potamya!

Hapishane kapısında paralel yapıdan hesap sorulacağını açıklayanlara, eski hasım bile olsalar  iktidardan hemen destek geldi.

Ama "yaşananlar unutulmayacak", "tüm sorumlulardan hesap sorulacak" diyen; tüm bu süreçte iktidarın sorumluluğunu görmezden gelmeyeceğini, yaşananların üstünün örtülmesine izin verilmeyeceğini, yıllar sonra neredeyse siyasi bir gereklilik olarak yeniden yargılama kararı verilmesinden dolayı iktidara teşekkür etmeyeceğini gösteren İstanbul Milletvekili Alan daha evine gidemeden bazılarını üzdü, sinirlendirdi....

İşte tam da bu yüzden: Hoşgeldin Paşam!

Milletin verdiği yetki ile ancak 24 Haziran 2014'te meclise katılmandan ziyade aramıza hoşgeldin diyoruz...

Tam da kışladaki bayrağımız, Irak'taki toprağımız, Türkmeneli'ndeki kardaşımız korunamaz hale düştüğünde...