Eserinizle övünün

İster gaflet deyin…

İster delalet deyin…

İsterseniz başka bir şey,

Söylenen o ki;

Milli istihbarat bildirmiş…

Genelkurmay istihbarat raporlamış…

Emniyet istihbarat uyarmış…

ABD elçiliği haber vermiş…

Hatta Bilal Erdoğan’ın vakfı TÜRGEV bile üyelerine mesaj yollamış…

Ama ve lakin…

Kızılay’da patlayan bombanın bilançosu,

İkisi terörist 37 ölü,125 yaralı.

Bu işte sizce de bir gariplik yok mu?

Tıpkı her terör saldırısı sonrası;

“Kınıyoruz, lanetliyoruz, sabrımızı taşırıyoruz” kelimelerini havalarda uçurup,

Fakat bir türlü,

“İstifa ediyorum” cümlesini ağzımıza bile almadığımız gibi.

*

Gerçekten gariplikler ülkesi olduk.

Ve gerçekten tebrik ediyoruz,

13 yılda azmettiler, başardılar.

Ve sonun da Türkiye’yi,

Can güvenliğinin olmadığı,

İnsanların korkudan sokağa çıkamadığı,

Otobüs duraklarında bombaların patladığı,

Kitleler halinde onlarca, yüzlerce insanın öldüğü,

Ama beyanlarınızla “endişeye mahal yok, daha Ferhat Göçeri dinleyeceğiz” dediği bir ülke haline getirdiler.

Tek kelimeyle pes!

Ne demişti “Serok Ahmet” lakaplı,

Başbakanımız Ahmet Davutoğlu;

“Sur’u Toledo gibi yapacağız.”

Evet, Sayın Başbakan,

Belki Sur’u, Toledo yapamadınız ama…

Eserinizle övünebilirsiniz,

Çünkü Ankara’yı, Şam…

Diyarbakır’ı, Halep…

Cizre’yi, Humus yapmayı başardınız.

*

Ülkeyi 13 yıldır sen yöneteceksin,

Oslo ve Habur rezaletini sen organize edeceksin,

Barzani denen PKK hamisini “onur konuğu” edeceksin,

PKK’nın şehirleri bomba deposu haline getirip, hendekler kazmasına, vergi toplamasına, tünel kazmasına sen göz yumacaksın,

Sonra da çıkıp millete,

“Kandırdılar, aldattılar, safmışız” masalı anlatacaksın.

İyi de kardeşim bir değil, iki değil,

Hatta hadi diyelim ki kandıranın suçu var,

Kandırılanın hiç mi suçu yok?

O yüzden ne derseniz deyin,

Bu sözler Ankara’da ölen çocukları, annesine geri getirmeyecek.

*

Ölenler için yakılan ağıtlar, semayı kaplayıp,

Dökülen gözyaşları, çığlık olarak üzerimize yağarken,

“Barış ve huzur içinde yaşama” vaadinizi ne çabuk unuttunuz da,

Bu millete “terörle yaşamaya alışın” diyorsunuz.

Ülkeye bakar mısınız?

Teröristi ve tecavüzcüsü ne kadar bol bir memleket olduk?

Terörist bombayla saldırır, onlarca can gider.

Tecavüzcü hayvani duyguyla saldırır, onlarca çocuk mağdur olur.

Alınan tek önlem ise “yayın yasağı” olur.

Ama gerçek değişmez,

Çünkü memlekette kalabalıkta gezmek,

Ne kadar tehlikeli ve can pazarı bir durum arz ediyorsa,

Emin olun tenhada gezmek de,

Hatta çocuğunu çarşıya, pazara, yurda, etüde, kursa bile göndermek de,

İşte o derece tehlikeli bir durum arz ediyor.

Demem o ki,

Sözü bitirirken merak ediyorum.

Yarattığınız “yeni Türkiye” ile gurur duyuyor musunuz?