Memleketimden ölüm haberleri;
Heyelan oldu…
Çığ düştü…
Köprü çöktü…
Baraj kapağı patladı…
Kene ısırdı…
Kafasına saksı düştü…
Süs havuzunda elektrik çarptı…
Yolda yürürken metro çukuruna düştü…
Sel oldu TOKi konutunda boğuldu…
Elektrikli ocakla ısınan mahkûmlar yandı…
Çılgın koca eşini doğradı…
Maganda kurşunu adres sormadı…
Kanlı terör yine can aldı…
Ölüm, ölüm, ölüm!
*
Yaklaşık 80 milyon insanın yaşadığı ülkemizde,
TÜİK bir araştırma yapmış.
Ve sormuş “Türkiye’de en kolay şey nedir?” diye.
Cevap net;
“Ölüm”
Şimdi,
Kimi suçlarsanız suçlayın,
Ya da kolaya kaçıp “takdir-i ilahı” diyerek kadere sığının.
Emin olun sonuç değişmeyecek,
Zaten önemli olan da sonuç değil mi?
Peki, sonuç ne?
Sonuç tedbir almadık, dikkatli davranmadık, uyuduk ve o insanları kurtaramadık,
Ne diyordu Nefes filminde komutan;
“Uyursan ölürsün”.
*
Amacım kesinlikle “realiteyle” inatlaşmak değil.
Benim derdim,
Ölümün ülkemizde bu kadar ucuz ve kolay olması.
Hele ki, terörün kahpe kurşunlarından kurtulup,
Dün Tunceli'nin Nazimiye ilçesi kırsalında,
Karlı dağların, buz kesen ayazında,
İki Mehmetçiğimizin donarak şehit olması!
*
Bir kez daha soruyorum,
Peki ya sonuç?
Sonuç geride bağırlara basılmış fotoğraflar,
Söndürülemeyen yürek yangınları,
Gözyaşı,
Yetim yuvalarında ki sessiz çığlık!
Ya da sonucu anlatan acı bir dörtlük.
Gün gelecek bir gün vakit dolacak,
Gördüğün renklerin hepsi solacak,
Üşüyecek, soğuyacak, sonra donacak,
Doğarsın, yaşarsın, donarsın, ölürsün.