Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Deniz parkı konusundaki çekincelerimizi düşüncelerimizle kayda geçirdik. Bizim gözümüzde masum bir çevreci proje değil, ilerletilirse bizim için sıkıntılı olan özellikle kıta sahanlığıyla ilgili konulara gireceğini, bunu kabul etmeyeceğimizi söyledik” dedi.
Bakan Fidan, Avusturya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg ile Dışişleri Bakanlığında görüşmesinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“İsrail’e giderek daha fazla uluslararası meşru baskıyı artırmamız gerekiyor”
Güney Afrika’nın İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı davaya Türkiye’nin müdahil olması üzerine gelinen noktada diğer ülkelerin başvuru yaptığının sorulması üzerine Bakan Fidan, “İslam İşbirliği Teşkilatı’na mensup üye ülkelerin belli bir noktada aslında zihnen hazırlandıklarını fakat harekete geçmediklerini gördük. Bunun içinde biz uygun bir zemin ve zamanda başvurumuzu yaptık. Başvurumuzu yaparken de özellikle Riyad’daki son görüşmelerden sonra Cumhurbaşkanımıza da konuyu arz ettiğimizde biz bizden sonra artık başka ülkelerin de başvurmaya başlayacağını değerlendirmiştik. Bizden hemen sonra Libya ve daha sonra da Mısır’ın niyet beyanını açıkladıklarını gördük. Bizim İsrail’e giderek daha fazla uluslararası meşru baskıyı artırmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in Ankara ziyaretine yönelik sorulan soruya, Bakan Fidan iki ülke arasında gerginliği azaltıcı şekilde oluşturulan iş birliği mekanizmalarının düzenli şekilde ilerlediğini söyledi.
“Miçotakis Hükümetinin Lavrion Kampını kaldırarak Türkiye’nin hassasiyetlerini gözettiğini gördük”
Bakan Fidan, Yunanistan ile terörle mücadele konusunda hem İçişleri bakanlığı hem Milli İstihbarat Teşkilatı’nın ilgili muhataplarıyla yürüttüğü düzenli görüşmeler ve çalışmalarının olduğunu dile getirerek, “İki ülke arasındaki terörle mücadele zeminini mümkün olduğunca daha ileri taşımayı hedefliyoruz. Malumunuz yıllar boyu Türkiye’den kaçan teröristlerin ilk iş olarak Yunanistan’a gittikleri oradan daha sonra Avrupa’nın çeşitlik yerlerini dağıldıklarını, dağılmayanların orada kalıp kamp kurduklarını gördük. Miçotakis hükümetinin Lavrion Kampını kaldırarak aslında bu konuda Türkiye’nin hassasiyetlerini gözetmekle beraber Yunanistan içinde problem olan bir problem alanını yok ettiğini gördük. Bu dinamik bir süreç önemli olan siyasi iradenin bunun arkasına konup sürekli bu dinamik sürecin ilerletilmesi. İki ülke gerek Ege’nin gerek iki ülke ana kıtasının ekonomide, turizmde, ortak kalkınmada ortak projelerde ne kadar uygun bir atmosferde çalışılabileceği konusunda arayış içerisinde. Turizmin her iki ülkenin de yararına olduğunu görüyoruz. Bu konuda iş adamlarımızın giderek daha fazla karşılıklı yatırım yapma yönünde irade kullandığını görüyoruz” diye konuştu.
“Bizim gözümüzde masum bir çevreci proje değil”
Miçotakis ile görüşmelerde Türkiye’nin Deniz Parkı konusunda çekincelerini ilettiklerini belirten Fidan, şu ifadeleri kullandı:
“Deniz parkı konusundaki çekincelerimizi düşüncelerimizle kayda geçirdik. Bunları ifade ettik. Bunların bizim gözümüzde masum bir çevreci proje değil, ilerletilirse bizim için sıkıntılı olan, kırmızı çizgi olan, özellikle kıta sahanlığıyla ilgili konulara gireceğini, bunu kabul etmeyeceğimizi söyledik. Bu sorunların çözülmeden karşılıklı tek taraflı adımların atılmaması konusunda da bir prensip anlayışı oldu her iki tarafta karşılıklı adım atılmaması ve var olan sorunların ne kadar zor olursa olsun üzerinde tartışılması çözüm arayışı içinde olmamız gerektiği konusunda şu anda mutabıklar. İyi niyet ve siyasi irade ortada çabalarımızı sürdürüyoruz.”