SİYASET

CHP Grup Başkanvekili Günaydın'dan “15 Temmuz“ açıklaması:

- "15 Temmuz'da yaşamını yitiren yurttaşlarımızı, askerlerimizi, polislerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Darbe girişimini lanetliyorum, kınıyorum ve bir kez daha Türkiye'nin başına böyle bir şeyin gelmemesi için gerekli önlemleri almaya herkesi davet ediyorum"

TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "15 Temmuz'da yaşamını yitiren yurttaşlarımızı, askerlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Darbe girişimini lanetliyorum, kınıyorum ve bir kez daha Türkiye'nin başına böyle bir şeyin gelmemesi için gerekli önlemleri almaya herkesi davet ediyorum." dedi.

Günaydın, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, hem Türkiye demokrasisi hem de Gazi Meclis açısından son derece önemli bir gün olduğunu ifade ederek, 7 yıl önce demokrasiye ve ortak geleceğe yönelik hain bir darbe girişimi planlanıp yürürlüğe konulduğunu belirtti.

15 Temmuz'da hayatını kaybeden yurttaşlara, askerlere, polislere Allah'tan rahmet dileyen, yaralananlara da tekrar geçmiş olsun dileklerini ileten Günaydın, o gece yaşananlardan sonra Mecliste kurulan darbe girişimini araştırma komisyonunun dönemin MİT Başkanı Hakan Fidan ile Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ı dinleyemediğini söyledi.

Fidan'ın bakan, Akar'ın da Meclis çatısı altında olduğunu anlatan Günaydın, onların kurulacak bir komisyonda bildiklerini anlatması gerektiğini savundu.

Günaydın, komisyonun FETÖ/PDY'nin siyasi ayağını da bulamadığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bunun mutlaka ortaya çıkartılması lazım. Yöntemleri vardır. Ben en kolay yöntemi söyleyeyim. Hepimiz Türkiye'de bir ByLock listesi olduğunu biliyoruz. Bu ByLock listesinin tamamı hiçbir zaman açıklanmadı. ByLock kullandığı iddiasıyla soruşturma ve kovuşturmaya uğrayan insanlar bu listedekilerden bazıları. Bu listeyi lütfen hemen açıklayınız. Bu listede kimler var da ByLock soruşturmasından geçmemiş bir görelim. Ben eminim ki bu açıklama bize FETÖ'nün siyasi ayağı konusunda gerekli bilgiyi verecektir. Elbette bununla hukuk içerisinde kalarak mücadele etmek gerekir. Sonuna kadar mücadele etmek gerekir ama anahtar sözcük nedir? Hukuk içinde kalarak."

Günaydın, 15 Temmuz'dan sonra "evrensel hukukla hiç alakası olmayan, irtibat, iltisak kavramları üzerinden" on binlerce insanın gözaltına alınıp soruşturma geçirdiğini, tutuklanıp yargılandığını, bir kısmının hüküm giydiğini, bir kısmının ise beraat ettiğini belirterek, "Eniştesi, kocası, dedesi bu örgütün içinde diye bir kamu çalışanını irtibat ve iltisak kavramı nedeniyle sorgusuz sualsiz savunmasını almadan kamudan ihraç ediyorsunuz. O halde bu darbe girişiminin en başında yer alan ve Hulusi Akar'ı derdest eden general Mehmet Dişli'nin kardeşi Şaban Dişli bu irtibat ve iltisak kavramına nasıl girmiyor da Hollanda'ya büyükelçi olarak atanıyor ve 4 yıl bu görevi yapıyor? Eğer siz bir hukuki kavram çıkartıyorsanız, bu kavram objektiflik ilkesi çerçevesinde istisnasız herkes için elbette geçerli olmalıdır." ifadelerini kullandı.

AİHM'nin, dosyasında hiçbir belge olmamasından dolayı, gözaltına alınan insanlar nedeniyle Türkiye'yi yüz binlerce avroluk cezaya mahkum ettiğini iddia eden Günaydın, "Mücadele dibine kadar yapılmalıdır ama evrensel hukuk ilkelerine uyarlı bir şekilde yapılmalıdır." diye konuştu.

15 Temmuz'da yaşananlardan ders çıkartılması gerektiğini ifade eden Günaydın, "Türkiye'de tarikat, siyaset, ticaret, medya ilişkilerinin geçmişte nasıl yürüdüyse bugün de aynı şekilde yürüdüğünü" öne sürdü.

Geçmişte ne yaşandıysa yeniden aynısının yaşandığını ve Türkiye'nin bir kez daha bu sürece doğru sürüklendiğini iddia eden Günaydın, şehit emniyet müdürü Gaffar Okkan'ı ve şehit edilen 5 polis memurunu rahmet, minnet ve şükranla andığını dile getirdi.

Günaydın, Okkan'ın memleketi birleştirmeye yönelik kolluk kuvveti faaliyeti gösteren ve bu faaliyetleri nedeniyle birilerini rahatsız eden bir amir olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Okkan'ı katledenler ve onların siyasi temsilcileri, bugün siyasetin göbeğinde yer alıyorlar. Onları siyasete taşıyanların, Türkiye Cumhuriyeti'nin aydınlık geleceğinin kurucuları olmaları da elbette beklenemez. Günlük küçük çıkarlarınız için Türkiye'nin geleceğini tehlikeye atmayınız. Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, demokratik, sosyal hukuk devleti niteliğini koruyan, yemin ettiğiniz anayasaya bağlı bir gelişim göstermesi konusunda yemininize sadık kalınız. Siz buna sadık kalmazsanız Türkiye Cumhuriyeti'ni anayasal ilkeleri doğrultusunda Atatürk'ün çizgisinde korumaya kararlı olan Cumhuriyet Halk Partisinin karşınızda olacağını da bilin. Bu düşüncelerle 15 Temmuz'da yaşamını yitiren yurttaşlarımızı, askerlerimizi, polislerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Darbe girişimini lanetliyorum, kınıyorum ve bir kez daha Türkiye'nin başına böyle bir şeyin gelmemesi için gerekli önlemleri almaya herkesi davet ediyorum."