iha- İsrail ordusunun 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da öldürdüğü Filistinlilerin sayısı 505’e yükseldi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, "Cezasızlık, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) hukuka aykırı şekilde giderek daha fazla cinayet işlemesine imkan sağlayan bir ortam oluşturdu" dedi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim’den bu yana saldırıları devam ederken, işgal altındaki Batı Şeria’da da artan şiddet sonucu bilanço ağırlaşıyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail güçlerinin 1 Haziran Cumartesi günü Eriha’daki Akabat Jaber mülteci kampı yakınlarında 16 yaşındaki Ahmed Eşref Hamidat’ı ateş açarak öldürdüğü, 17 yaşındaki Muhammed Musa El Bitar’ı ağır yaraladığı, Bitar’ın Pazar günü hayatını kaybettiği ifade edildi. Pazartesi günü ise 4 Filistinlinin daha İsrail güçlerince öldürüldüğü, son can kayıplarıyla birlikte 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da öldürülen Filistinlilerinin sayısının 505’e yükseldiği aktarıldı.
"İsrail ordusu, ilk çare olarak sıklıkla ölümcül güç kullandı"
Güvenlik kamerası görüntülerine göre hafta sonu öldürülen iki çocuğun, Akabat Jaber yakınındaki bir yerleşim yerinin dışında bulunan askeri karakola taş veya molotof kokteyli attıktan sonra kaçtıkları sırada yaklaşık 70 metre mesafeden vurulduğu belirtildi. Açıklamada, “İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), zırhlı araçlarına taş, molotof ve havai fişek atan Filistinli protestoculara karşı açıkça hayati bir tehdit oluşturmadıkları durumlarda ilk çare olarak sıklıkla ölümcül güç kullandı. Vücudunun üst kısmından vurularak öldürülen Filistinlinin sayısının yüksek olması ve yaralananlara tıbbi yardımın sağlanmaması, kademeli güç kullanımı ve gergin durumları yatıştırmaya yönelik girişimden ziyade yaşam hakkının ihlal edilerek öldürme niyetinin olduğunu akla getiriyor" ifadeleri kullanıldı.
"Ölümler 7 Ekim’den bu yana keskin bir şekilde arttı"
Batı Şeria’da 2023’ün ilk 9 ayında rekor seviyeye ulaşan ölümlerin 7 Ekim 2023’ten bu yana keskin bir şekilde arttığı vurgulandı. 2024’ün başından bu yana 200 civarında Filistinlinin İsrail güçlerince öldürüldüğü, 2023’ün aynı döneminde bu sayının 113, 2022’nin aynı döneminde ise 50 olduğu kaydedildi. Açıklamada, "İşgal altındaki Batı Şeria’da silahlı çatışma olmamasına rağmen 7 Ekim’den bu yana IDF, insansız hava araçları (İHA), uçaklar ve füzelerle en az 29 askeri operasyon gerçekleştirdi. Kamplar ve diğer yoğun nüfuslu alanlarda 35’i çocuk 164 Filistinli öldürüldü" ifadelerine yer verildi.
"Bu kadar çok canın bu kadar hunharca alınması akıl almaz bir şey"
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk konuya ilişkin açıklamasında, “Sanki son 8 ayda İsrail’de ve Gazze’de yaşanan trajik olaylar yetmezmiş gibi işgal altındaki Batı Şeria’daki halk da her gün benzeri görülmemiş bir kan dökülmesine maruz kalıyor. Bu kadar çok canın bu kadar hunharca alınması akıl almaz bir şey. Öldürme, yok etme ve yaygın insan hakları ihlalleri kabul edilemez ve derhal durdurulmalıdır. İsrail, yürürlükteki insan hakları normları ve standartlarıyla tamamen uyumlu olan angajman kurallarını yalnızca benimsemekle kalmamalı aynı zamanda uygulamalıdır. Kasten adam öldürme iddiaları kapsamlı ve bağımsız bir şekilde soruşturulmalı, sorumlulardan hesap sorulmalıdır. Bu tür suçlara yönelik cezasızlık, işgal altındaki Batı Şeria’da çok uzun süredir olağan bir durum. Bu tür bir cezasızlık, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) hukuka aykırı şekilde giderek daha fazla cinayet işlemesine imkan sağlayan bir ortam oluşturdu. Uluslararası hukuka saygı gösterilmeli, uluslararası hukuk uygulanmalı ve hesap verebilirlik sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Planlanmış hedef odaklı cinayetlerde artış”
Türk, “BM İnsan Hakları Ofisi tarafından ölüm vakalarının doğrulanması ve 80’den fazla vakanın derinlemesine incelenmesi sonucu gereksiz ve orantısız ölümcül güç kullanımıyla IDF’nin güç kullanımına ilişkin uluslararası insan hakları hukukunun tutarlı bir şekilde ihlal edildiği ve görünürde planlanmış, hedef odaklı cinayetlerde bir artış olduğu görülüyor. Ayrıca ağır yaralılara tıbbi yardımın sistematik olarak reddedildiği veya geciktirildiği de görünüyor. Gazze’de devam eden çok ölüm ve yıkımlar karşısında IDF ve İsrailli yerleşimcilerin uyguladığı şiddet, işgal altındaki Batı Şeria’daki Filistinliler arasında korku ve güvensizliğe yol açtı” ifadelerine yer verdi.