Biz hırsıza hırsız deriz;

 

Hayrettin Karaman yolsuzluk hırsızlık değildir diyor.

Olayları tarif ederken kelimelerin sözlük karşılığını sıklet noktası yaparak AKP'nin girdiği günah çukurunu kapatmaya çalışması, bizlere göre şaşılacak bir durum değildir.

“Birini uyarmak onu suçlamak değildir” diyerek AKP nin suçsuzluğuna işaret etmesi de bizi şaşırtmadı.

Biz ayakkabı kutularındaki paraları gördüğümüzde de şaşırmamıştık.

Paraları sıfırlama talimatlı telefon konuşmaları, yatak odalarındaki para sayma makinaları bizlerde sürpriz olmadı.

Sekiz ev parasına denk gelen kol saati hediyeleşmeleri meğer ne kadar normalmiş.

Meğer bütün bunlar, din değerleri içerisinde normal tarif edilebilecek şeylermiş, biz bilmiyormuşuz.

Şimdi biz, hırsıza hırsız, rüşvetçiye rüşvetçi dememeli, onlara hürmet etmeliymişiz, aksi taktirde günaha giriyormuşuz.

Haramzadeye saygı göstermeli ve dinde bu işe bir kılıf bulmalıyız.

Mesela;

"İslam’ın tebliğ edildiği yıllarda ve Peygamber efendimiz döneminde saat yoktu, bu yüzden saat üzerinden insanları suçlamak günahtır!" diyebiliriz.

"Dolar gâvur icadıdır, gâvur icadından dolayı bir Müslümanı suçlamak günahtır" diyebiliriz.

"Yâ da; dolar kâğıttır, ayakkabı kutusu da kâğıttan yapılmıştır ve kâğıt kutsaldır, kâğıda laf söylemek günahtır" diyebilir miyiz?

Hayrettin hoca; gördüğün gibi uğraşıyoruz, uğraşıyoruz olmuyor.

Hırsıza hürmet edeceğiz ama beceremiyoruz.

Fıtrat işimidir nedir anlamadım, ağzımızdan hırsıza hırsız demek geliyor.

Bir de o örnek verdiğin kuran ayetlerini “ Egemen Bağış” yorumlarsa daha anlaşılır olur.