Bakara-Makara dan, Kakara-kukara ya!
Kara haberler peş peşe geliyor.Heyhat ki, heyhat!
“Nusaybin’de şehit sayısı 5’e yükseldi”…
“Silopi’de askere mayınlı tuzak kuruldu”…
“Cizre’de bir ilkokula roket atıldı”…
“Sur ‘da özel harekât polislerine bombalı saldırı yapıldı” …
Dün ve önceki günlerin haberleri böyleydi,
Yani dünün, daha önceki günlerden hiçbir farkı yoktu.
Artık, her gün “çift rakamlı” şehit haberlerini,
Duymaktan ve duyurmaktan
Bıktık, bittik, kahrolduk.
*
Biliyorum hep aynı şeyleri yazıp duruyorum,
Ama “analar ağlamayacak” diye diye…
“Açılım, birlik, barış ve çözüm” safsatalarını eveleye geveleye,
Türkiye’yi bu günlere getirenler,
Hala “terörün kökünü kazıyoruz” masalı anlatıp,
“Ne mutlu sizlere ki evlatlarınız şehit oluyor” ninnileri söyleyip,
“Kakara, kukara” yapanlar
Sanıyorum bizimle de “makara” yapıyorlar.
Şimdi tüm bu olan bitenden sonra,
Söyleyin Allah aşkına,
Ne yazmamı bekliyorsunuz ki?
*
Ülkeye bakın,
Edirne huzursuz, Kars huzursuz!
Diyarbakır, Ankara, İstanbul, Antalya huzursuz!
Türk, Kürt, Alevi, Sünni huzursuz!
Akıllı huzursuz, deli huzursuz!
Siz, biz, onlar, millet huzursuz!
Amaa…
Gel gör ki, muktedir beylerimiz çok huzurlu.
Neden?
Çünkü onlara göre;
“Yasama, yürütme, yargı bizim. Oğlan bizim, kız bizim” de ondan,
*
Eh bizde doğal olarak,
13 yıldır “öne yatarak” iktidar ve muktedir olanlara soruyoruz;
Ülkede ki alıp başını giden,
Terör olayları, hırsızlık, yolsuzluk, yoksulluk, cinayet ve tecavüzlerin sorumlusu kim?
Nefes bile almadan cevabı yapıştırıyorlar;
Sorumlu paralel,
Sorumlu muhalefet,
Sorumlu trafoya giren kediler,
Sorumlu iktidarı aldatan ve kandıranlar!
Ne ala memleket değil mi?
Böyle ülkeyi kim olsa yönetir.
*
Şimdi bir kez daha sizlere soruyorum;
Sizce ne düşünüp, ne yazayım?
Ayrıca ne yazarsam yazayım…
Giden vatan evlatlarını geri getirebilir miyim?
Birinin Başkan,
Diğerinin Özerk olması için,
Siz söyleyin daha kaç şehit vermeliyiz ki,
Bu tartışmalar bitsin?
Söyleyin daha kaç şehit vermeliyiz ki,
Muktedirler; Makam, mevki, koltuk ve yolsuzluktan vazgeçsin?
Söyleyin kaç?
*
Neymiş, “Gençlik yeni anayasa istiyormuş”.
Hangi gençlik, o gençlik?
“Yedirtmeyiz” diye “dantel kefen” ile ortalaya çıkıp…
PKK ile mücadeleyi “yemeyen” gençlik mi?
Sırtına geçirdiği çarşafla “Şam’da Cuma namazına” niyetlenip,
Nefesi “dostluğuna muhtacız” diyerek İsrail’de alan gençlik mi?
“Ortadoğu’nun lider ülkesiyiz” naraları atıp,
Papa’ya “Kutsiyet penahları” diye fısıldayan gençlik mi?
Söyleyin hangi gençlik?
“Din eğitimi” almaya gittiği kurumda,
“Cinsel tacize” uğrayan çocuklar için protesto bile düzenlemeyen gençlik mi?
*
Gerçekten merak ediyorum?
ABD’nin, Almanya’nın, İngiltere’nin, Rusya’nın…
Bir adım daha ileri gidiyorum,
Sözde Müslüman kardeşlerimiz,
İran, Sudan, Arabistan ve Afganistan’ın bile,
“Terör var Türkiye’ye gitmeyin” uyarıları yaptığı günümüzde,
Siz daha HDP milletvekillerinin bile dokunulmazlığını kaldıramamışken,
Bir taraftan “o iş bitti” deyip,
Diğer taraftan “yeniden masaya oturulabilir” çarkını çevirirken,
Gerçekten merak ediyorum,
Siz söyleyin?
Bu muktedirler terörün kökünü kazıyabilir mi?