SAĞLIK

Ameliyata rağmen geçmeyen bel fıtığı ağrılarının sebebi, atlanan diğer hastalıklar olabilir

İSTANBUL (AA) - Bağcılar Şafak Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cahide Topsakal, bel ameliyatı olanların önemli bir kısmının şikayetlerinin geçmediğini belirterek, "Hasta ister bel fıtığı, ister dar kanal, ister bel kayması ameliyatı olsun tek başına bu ameliyatın o hastaya yetmemiş olduğunu fark ediyoruz. Çünkü beraberinde diğer hastalıklar da olduğu için genellikle sadece bir soruna, o da öncelikle bel fıtığı, ona eğiliniyor." dedi.

Doç. Dr. Topsakal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bel fıtığının artık toplumda çok yaygın olmaya başladığını, yaşam koşullarının zorlaşmasının en önemli sebepler arasında gösterilebileceğini aktardı.

Hastalığın yaygın görülmesinde gelişen tanı yöntemlerinin de katkısı olabileceğini, bu nedenle bel fıtığı ve ona beraber eşlik edebilecek bel kayması, dar kanal gibi hastalıklarının da kolay teşhis edilebileceğini dile getiren Topsakal, bel fıtığının iki omur arasında "disk" denilen yastıkçığın zorlama, yaş faktörü gibi sebeplerle arkaya doğru taşması ve sinirlerin sıkışması sonucu oluştuğunu aktardı.

Topsakal, sinir sıkışmasında önce ağrı, sonra kuvvetsizlik, daha sonra olay ilerlerse kuvvet kayıplarının görülebileceğini ancak bu şikayetlerin sadece bel fıtığında olmadığını, başka sorunların habercisi de olabileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bel ameliyatı olanların önemli bir kısmı hala şikayetlerinin geçmediğini ve ameliyattan memnun kalmadığını, doktor doktor dolaşmak zorunda kaldığını ifade ediyor. Hasta ister bel fıtığı, ister dar kanal, ister bel kayması ameliyatı olsun tek başına bu ameliyatın o hastaya yetmemiş olduğunu fark ediyoruz. Çünkü beraberinde diğer hastalıklar da olduğu için genellikle sadece bir soruna, o da öncelikle bel fıtığı, ona eğiliniyor. Fıtık güzel çıkartılıyor fakat bir bakıyorum ki hala sinir sıkışmaları devam ediyor. Bazen MR'larda o sinir sıkışmaları kendini gizler. Çok iyi tanıdık bir göz olması lazım ama en önemlisi muayene. Muayene, MR'dan önce hastanın gerçek sorunun ne olduğunu, hangi seviyede olduğunu ve boyutunu anlatır. Biz daha sonra MR'a bakıyoruz ve ikisini örtüştürüyoruz, o da kendimizi teyit etmek için."

- "MR ya da muayeneye fıtık öncelikli bakarsanız sadece onu görürsünüz"

Doç. Dr. Cahide Topsakal, bel fıtığı ameliyatı yapılan hastanın cerrahisinin iyi yapılsa bile geçmeyen şikayetlerin altında atlanabilen farklı sorunların yer alabileceğine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Bel fıtığı ya da bel ameliyatlarından memnuniyet oranı son dönemlerde çok az. İşte bunun nedenini biraz biz de kendimizde aramalıyız. Hastaya bir kere çok iyi anlatmamız lazım. Önce güzel bir muayene, hangi seviyelerin etkilendiğini muayenede hastaya hemen söylemek lazım. O seviyenin de karşılığını MR'dan bulup model üzerinde anlatmak lazım. Bu durumda ne anlaşılıyor? Bir kişiye yapılan bel ameliyatı diğerinkine asla benzemeyecektir. O yüzden hastalar kendi ameliyatlarını yanındaki komşusunun ameliyatıyla kıyaslamasınlar."

Omurilik kanalının çepeçevre daralarak omuriliği yatağında sıkıştırması ve buraya kan gitmemesinin de dar kanal olarak tanımlandığını ifade eden Topsakal, bulguların bel fıtığında görülenlerle aynı olduğunu ancak hastalığın ileri yaşta görülmesi nedeniyle daha kolay teşhis edilebileceğini anlattı.

Topsakal, her dar kanalın da kendisini MR'da belli etmediğini, gizli dar kanalların da olabileceğini belirterek, "Sinir köklerinin çıktığı yatakların daralması da dar kanalın bir çeşididir ve özellikle onlar atlanır. O yüzden ameliyatı yaparken MR ya da muayeneye fıtık öncelikli bakarsanız sadece fıtığı görürsünüz. 'Ama fıtığın altında ona eşlik edebilecek koruma reaksiyonu nedir? O da en çok dar kanaldır. Acaba nerede başka sinir sıkışması var?' diye bakarsanız sorun ya da sorunları görür, ona yönelik bir ameliyat yaparsınız, hasta o zaman düzelir." diye konuştu.

Doç. Dr. Topsakal, uygun tanı ve tedavi için önceliğin fiziksel muayene olduğuna, sonrasında MR gibi diğer tanı yöntemlerinden destek alınabileceğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Muayenede bir hastanın ameliyat olup, olmaması gerektiğini anlarım. Filme ise o ameliyatı nasıl yapacağımı, nasıl planlayacağımı, hangi seviyelere müdahale edeceğimi anlamak için bakarım. Dolayısıyla hastanın mutlaka muayeneye gelmesi lazım. Eğer ameliyat olup da şikayetleri geçmemişse ki özellikle bacak ve bel ağrıları olur bunlar, mutlaka muayeneye gelmesi lazım çünkü muayenede hastanın hangi seviye ya da seviyelerden sinir basısına uğradığını anlayabiliyoruz."