2015 Haziran seçimleri öncesi,
AKP ile anlaşan PKK’nın meselesi,
“Açılım, Çözüm, Barış” diye adlandırılan sorunu çözmek değil,
Terörist başı Öcalan’ın “özgürlük” sorununu çözmek!
İşte her devrin iktidar sever liboşu Mehmet Barlas’ın sözleri.
Ne diyor Liboş Memoş;
“Çözüm süreci başarılı olursa, Apo serbest kalır.”
Tersten okuyun;
“Apo serbest kalırsa çözüm süreci başarılı olur.”
*
Yalan mı?
Oslo’da yapılan anlaşmaya göre;
Hasta tutuklu ve hükümlüler serbest bırakılacak.
Göstermelik silah bırakanlar kamuda işe başlatılacak.
Bölge zenginliğinden yerel yönetimlere pay verilecek.
Jandarma, İstihbarat, JİTEM ve koruculuk sistemi kaldırılacak.
Anadilde eğitim serbest bırakılacak.
Anayasa’dan Türk kelimesi çıkartılacak.
Bölgesel parlamento kurulup valiler seçimle iş başı yapacak.
PKK’lı mağdur ailelere tazminat ödenecek.
PKK’lı teröristlere yerel polis ve öz savunma düzeni getirilecek.
Öcalan önce ev hapsine çıkarılacak, sonra da serbest bırakılacak.
*
Yalansa çıkıp birisi yalan desin.
Kaldı ki;
“Silahlara veda” denilen anlaşma da “silah bırakmak” falan da yok.
Orada ki oyun şu.
Seçime birkaç hafta kala Kandil’den 50 ve 100’erlik guruplar halinde,
Tıpkı Habur’da olduğu gibi,
300 - 500 kişi silahlarla sınırdan geçip güvenlik güçlerimize teslim olacak.
Sonrasında,
“Çözüm süreci bölünmenin değil, PKK’nın teslim sürecidir” propagandası yapılacak.
Vay, vay, vay…
“Analar ağlamayacak” diyenler için bundaniyisi Şam’da kayısı değil mi?
*
Tek kelimeyle;
Titanik batarken keman çalan müzisyen psikolojisi.
Öyle ya,
PKK silah bırakıyorsa,
Demek ki kan duracak.
İyi de canım kardeşim,
Sizce PKK silah bırakacak mı?
Çünkü AKP ne zaman PKK’ya ayar verip,
“Kamu düzeninden” dem vurmaya kalksa,
Cemil Bayık, Murat Karayılan, Sabri Ok ya da Mustafa Karasu’dan,
“Önder Apo özgürleşmeden PKK silah bırakmaz” diye
Anında misliyle tehdit dolu cevaplar ve cinayetler gelmiyor mu?.
*
Eğer kafamızı kumdan çıkarıp,
Gerçeği biraz olsun görmeye çalışırsak,
Karşımızda ki tek doğru fotoğraf şudur;
“Çözüm değil, çözülme süreci var.”
İşin acı tarafı,
Alan hâkimiyetini her geçen gün artırıp, her saat biraz daha güçlenen PKK’nın,
AKP iktidarı da farkında,
Ancak…
“Geri dönmenin maliyeti ilerlemenin maliyetinden daha fazla olacağı” için,
Sonu felaket olan bildiği yolda yürümeye devam ediyor.
*
Çünkü AKP’nin 2015 seçimlerinde tek bir hedefi var,
Daha önce ayaklar altına aldığı milliyetçiliğe oynayıp,
“Anayasayı değiştirecek” 367 milletvekiline ulaşmak.
Ve tabi ki Erdoğan rüyalarını gördüğü Başkanlık sistemine kavuşmak!
İyi de,
“PKK’nın Kandil ve Türkiye’de 10 bin silahlı militanı var” diyen AKP iktidarı,
500 teröristi teslim aldı diyelim,
Geri kalan 9 bin 500 PKK’lı ne olacak?
*
Orası aslında Erdoğan’ın Diyarbakır’da Barzani’ye;
“Kürdistan’a hoş geldin” dediği cümlede gizliydi.
Ya da ABD ile varılan mutabakat sonucu BOP Eş Başkanlığı’nda.
Türkiye önce federasyonlaşsın,
Sonra Irak ve Suriye’nin başına gelenleri o da yaşın.
“Böl, Parçala, Yönet”…
İşte sana “stratejik” derinliğe sahip,
Mis gibi bir memleket!