Bu gün, kendilerine gelişmiş ülkeler, medeni ülkeler dediğimiz birçok devlet Türkiye Cumhuriyetini kıskanıyordur.
Eften püften günleri icat ederek medeniyet yarışında ön saflara geçmek isteyen, teknolojideki üstünlüklerini insani alanda da fark ettirmek arzularını, çiçek haftası, böcek haftası etkinlikleri ile tamamlamaya çalışan batı, dal bayramı, yaprak bayramı gibi, antin kuntin bayram icatlarıyla kendini teselli etmeye çalışmıştır.
Bir çok şeyi hatırlayan batı medeniyeti, insanlığı unutmuştu.
İnsanlık âleminin her şeyi ve geleceği olan çocuklar, büyük Türk milleti, onun alicenap devleti ve kahraman lideri Atatürk tarafından unutulmamıştır.
Leylek günü, ördek bayramı gibi saçma etkinliklerin sahibi olan batı medeniyeti, 23 Nisan karşısında diz çökmüştür.
Batılı siyaset ve devlet adamları böylesine müstesna bir gün ve bayramı, kendilerinden önce dünya çocuklarına armağan ettiği için, Mustafa Kemale gıcık oluyorlardır.
Atomu icat eden fakat insanlığı kaybeden zavallı medeniyetler, Türkün yüksek insanlık değerleri karşısında sınıfta kalmışlardı.
Şimdi bizde sınıfta kalıyoruz.
Cumhuriyeti 90 yıllık enkaz olarak gören basit ve sığ düşüncenin 14 yıllık iktidarı, teknolojide insanlığın gerisinde kaldığı gibi, ahlaksızlıkta rakip tanımamaktadır.
Üzüntümüz hat safhada, öfkemiz kabarıktır.
AKP, bu müstesna bayramı, dünyanın kıskandığı bu harika günü içine sindirememiştir.
Kutlamalar, etkinlikler ve estetik değerli yok etme arzusu devam etmektedir.
Türk milleti ve Türk milliyetçilerinin çocuğa verdiği değerle kavgalı bu zihniyet,
Çocuk istismarcılarına, tecavüzcülerine "bir kereden bir şey olmaz" ahlaksızlığı ile kol kanat gererken.
Düşman oldukları 23 Nisan bütün dünyada her geçen gün hak ettiği değeri bulmaya devam etmektedir.
Ahlakla kavgalı, çocukla kavgalı, 23 Nisanla kavgalı bu zihniyeti, geldiği yere, cehaletin çöplüğüne gömmek, ahlak anlayışımıza, çocuklarımıza ve değerlerimize karşı bir borçtur.
Kahrolsun çocuk istismarcılarına kol kanat gerenler, yaşasın 23 Nisan.